Adnan Oktar davasında 11 bin 400 sayfalık gerekçeli karar açıklandı

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklanan 11 bin 400 sayfalık gerekçeli kararda örgütün kuruluşu, faaliyetleri ve sanıkların hareketleri ...

İstanbul 30. Ağır Ceza Mahkemesi'nce açıklanan 11 bin 400 sayfalık gerekçeli kararda örgütün kuruluşu, faaliyetleri ve sanıkların hareketleri anlatıldı.

Kararda, duruşma sırasında mahkemeye sunulan görüntüler ve ses kayıtlarına da ayrıntılı bir halde yer verildiği görüldü. 1 ay içinde hazırlanan gerekçeli kararda dava kapsamında 18 bin 931 lira tebligat, bin 190 lira eksper, 3 bin 500 lira posta ve 297 bin lira 755 lira da öbür sarfiyatlar olmak üzere toplamda 321 bin 376 lira harcandığı söz edildi.

'Aleyhte tespitte bulunulan kamu vazifelileri korkutulmaya çalışıldı'

Soruşturma ve yargılama etabında misyon yapan emniyet işçisini, Gümrük ve Ticaret Bakanlığı'nı, Vakıflar Genel Müdürlüğü'nü, Rehberlik ve Teftiş Başkanlığı müfettişleri üzere örgüt aleyhinde tespit ve değerlendirmelerde bulunan neredeyse tüm kamu görevlilerine karşı örgüt olarak temelsiz ithamlarda bulundukları vurgulandı. Örgütün bu aksiyonunu korkutma-sindirme-baskılama gayesiyle ve ilgili kurumların disiplin ünitelerine kabahat duyurusunda yaptıkları gerekçeli kararda belirtildi.

'Mahkeme heyetine de emsal faaliyetlerde bulunacağı beklenen bir gerçektir'

Örgüt üyelerinin toplumsal medya hesaplarından maksat aldığı bireylerle ilgili karalama ve itibarsızlaştırma kampanyalarının yapıldığı anlatılan gerekçeli kararda "Örgütün bu korkutucu gücünü yargılamamız sırasındaki iş ve süreçlerde vazife yapmış kamu görevlilerine karşı da kullanmak istediği lakin soruşturma ve kovuşturma safhasındaki iş ve süreçlerde misyon yapmış kamu görevlilerin kararlı duruşu sayesinde yargılama sonunda örgütün gerçek yüzü tüm çıplaklığıyla ortaya konulmuştur" sözleri kullanıldı.

Kararda yargılamayı etkilemek için örgütün yıldırma siyasetleri izlediği belirtilerek "Ayrıca yargılamayı yürüten mahkeme heyetimize karşı da benzeri faaliyetlerde bulunacağı beklenen bir gerçektir" denildi.

TRT Haber'in aktardığına nazaran, gerekçeli kararda, Oktar'ın kelamda mehdiliğine ait tespitler de yer aldı: 

"Üyelerinin dini ve manevi manadaki zaaflarını kullandı. Mehdiyet sıkıntısını örgüt üyelerinin üzerinde baskı aracı olarak kullandı. Böylelikle hakimiyet kurarak, örgüt içinde kendisinin sorgulanmasını, eleştirilmesini engelledi. Kendisini örgütteki tek otorite haline getirdi."

Ne olmuştu?

Mahkeme 11 Ocak'ta davayı karara bağlayarak Adnan Oktar, Tarkan Yavaş, Bora Yıldız, Mehmet Noyan Orcan, Halil Hilmi Müftüoğlu, İbrahim Tuncer, Ulviye Didem Ürer, Alev Babuna, Merve Büyükbayrak, Aylin Atmaca, Sinem Hacer Tezyapar, Yeliz Hatası, Ayşegül Hüma Babuna ve Fatma Ceyda Ertüzün'ün ortalarında bulunduğu 14 örgüt yöneticisi sanığın farklı ayrı 9 bin 803 yıl ay mahpus cezasıyla cezalandırılmasına karar vermişti. Heyet, sanıklardan üçünün tüm kabahatlerden beraatine hükmederken başka sanıkların ise değişen oranlarda mahpus cezasına çarptırılmalarına karar vermişti. Ayrıyeten kararda kabahat örgütüne ilişkin olduğu belirtilen taşınmazlar, araçlar, ziynet eşyaları, paralar, Dragos'taki villada bulunan güvenlik kameralarının müsaderesine karar verilmişti.