Dünya genelinde 537 milyon kişide diyabet alarmı

TAKİP ET

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Uzman Diyetisyeni İrem Aksoy'dan diyabetli hastalar için önemli beslenme tavsiyelerinde bulundu.

14 Kasım Dünya Diyabet Günü'nde, İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Uzman Diyetisyeni İrem Aksoy, dünya genelinde 537 milyon kişinin etkilediği kronik bir hastalık olan diyabet hakkında önemli bilgiler ve beslenme tavsiyeleri paylaştı.

Diyabetin pankreastan salgılanan insülin hormonunun yetersizliği veya etkisizliği sonucu kandaki glukozun hücrelere geçememesi, dolayısıyla kanda birikmesiyle karakterize edilen bir hastalık olduğunu belirten Aksoy, diyabetin kontrol altına alınması, iyi yönetilmesi ve beraberinde gelişebilecek komplikasyonların önlenmesi için beslenme tedavisinin hayati öneme sahip olduğunu vurguladı.

İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Uzman Diyetisyeni İrem Aksoy, diyabeti kontrol altında tutmak için şu tavsiyelerde bulundu:

Yeterli ve Dengeli Beslenme: Enerji ve besin ögelerini tamamlayacak şekilde dengeli bir beslenme programı uygulanmalıdır.

Öğün Zamanlarına Dikkat: Beslenme programı, kan şekeri dengesini koruyacak şekilde düzenlenmeli ve uzun aralıklarla öğün atlamaktan kaçınılmalıdır.

Karbonhidrat Bilinci: Basit-rafine karbonhidratlardan ziyade kompleks karbonhidratlar tercih edilmeli, posalı gıdalar beslenmeye dahil edilmelidir.

Meyve Tüketimi ve Porsiyon Kontrolü: Meyve tüketimi gün içine yayılmalı, meyve porsiyonlarına dikkat edilmeli ve kan şekerini dengeleyecek gıdalarla birlikte tüketilmelidir.

Vücut Ağırlığı ve Diyet Ürünler: Sağlıklı vücut ağırlığını koruma hedeflenmeli, tatlandırıcı ve diyet ürünlerin aşırı kullanımından kaçınılmalıdır.

Uzman Diyetisyen Aksoy, diyabette beslenme tedavisinin öncelikli hedeflerini şu şekilde belirtti:

Kan şekerini, kan lipidlerini ve kan basıncını referans değerler içinde tutarak diyabete bağlı akut ve kronik komplikasyonları önlemek, Tip-1 diyabetli çocukların sağlıklı büyüme ve gelişmelerine destek olmak, ayrıca diyabet yönetiminde farkındalık oluşturmak.

Beslenme tedavisinin yanı sıra alkol tüketimi ve fiziksel aktivitenin de önemini vurgulayan Aksoy, Alkolün kan şekeri seviyelerine etkisi, alınan alkol miktarına ve alkolü yiyeceklerle birlikte özellikle karbonhidratlarla alma ilişkisine bağlıdır. Dolayısıyla düzensiz beslenen diyabetlilerin alkol tüketimi karbonhidrat alma düzeylerine ve kan şekeri seviyelerine bağlı olarak sınırlandırılmalıdır. Bir diğer önemli nokta ise fiziksel aktivite diyabetliler için tedavinin ayrılmaz bir parçasıdır. Düzenli beslenen diyabetlilerin günlük rutinlerine egzersizi konumlandırmak, insülin duyarlılığını artırarak kan şekerinin normal seviyelere gerilemesine katkı sağlayabilir. Ancak yine de egzersiz programından sonra ortaya çıkabilecek komplikasyonlar dikkatlice değerlendirilmelidir. dedi.

Aksoy, diyabetliler için beslenme tedavisi, eğitim programları ve özelleştirilmiş egzersiz planları, bireylere sağlıklı bir yaşam tarzını benimsemeleri konusunda rehberlik ettiğinin de altını çizdi.