Türkiye'nin 'başıboşluk' sorunu: Sokak köpeği saldırılarının sonu gelmiyor
Giderek artan sokak köpeği sorunu insan hayatını tehdit etmeye devam ediyor. Köpekler, hem binlerce can alırken hem de ağır yaralanmalara neden oluyor. Toplatılmalarına karşı olanlar ise adeta insanlara karşı savaş açıyor.
Gün geçmiyor ki başıboş köpekler can yakmasın...
Özellikle son yıllarda artan saldırılara her gün bir yenisi ekleniyor.
7'den 70'e tüm vatandaşların korkulu rüyası olan sokak köpekleri, ölümle sonuçlanan çok sayıda saldırılarda bulundu.
İnsanlara karşı savaş açmaya başladılar
Kimileri saldırarak can yakarken, kimileri ise yola atlayarak kazalara sebep oldu.
Bunun en yakın örneği de geçtiğimiz haftadan bu yana Ankara'da ve Muş'ta yaşandı.
Bir diğer sorun da sokak köpeği savunucuları. Vatandaşlar güvende olmak için yetkililere seslenirken, köpeklerin toplatılmasına karşı olanlar ise insanlara adeta savaş açar hale geldi.
Saldırılarla can aldılar, kazaya yol açtılar
Yapılan incelemelerde sadece 2001 yılında Türkiye'de köpek saldırısından dolayı 300 binden fazla kişi hastaneye başvururken, 25 kişi de hayatını kaybetti.
Hastaneye başvuranların yüzde 50'sinden fazlasını 15 yaş altı çocuklar oluşturuyor.
2002 yılında köpek sorunu nedeniyle 340 saldırı, 89 da trafik kazası yaşandı.
"Hayvanlar değil insanlar toplatılsın"
Giderek büyüyen sorunda sokak köpeği savunucuları ise durumu farklı bir noktaya taşımaya başladı.
Duruma karşı gelerek, "Hayvanlar değil insanlar toplatılsın" deme noktasına dahi gelindi.
Bunlardan bir tanesi de geçtiğimiz günlerde sosyal medyada paylaşıldı.
"Ahlaksızlık yapmayın"
Mehtap isimli bir hayvansever kadın, köpekleri çocukların sinirlendirdiğini savunarak şu ifadeleri kullandı:
"Yolda defalarca gördüm, her gün orada besleme yapıyorum. Çocuklar köpekleri sinirlendiriyorlar, sonra diyorlar ki köpekler bize saldırdı. Önce sizin çocuklarınız ve siz saldırıyorsunuz o köpeklere. Ahlaksızlık yapmayın, dürüst olun.
Peki ben bu aileye soruyorum: Siz gün ışımadan 9-10 yaşındaki çocuğunuzu ne cesaretle o köpeklerin orada olduğunu bile bile tek başına gönderiyorsunuz? Ne cesaretle kardeşim."