"İsrail’in Güvenlik Sorunları Büyüyor" başlıklı yazımda İran’ın, Erbil’e fırlattığı on dört füzeden bahsetmiştim. İranlılar, bölgede faaliyette bulunan İsraillileri vurduklarını söylemişti. İran’a yakın olan Irak yönetimi ve Rusya’da İran’ın bu iddialarını desteklemişti.
Aradan geçen zamanda olayla ilgili resim iyice netleşti ve füzelerin kime ve neden gönderildiği ortaya çıktı. Vurulan yer Erbilli işadamı Kerim Berzenci’nin eviydi. Kar Grup bünyesinde şirketleri olan Berzenci, enerji işi yapıyor. Erbil yönetiminin kontrolündeki bölgede bulunan petrolün nakliyesini yapıyor.
Peki, İran neden vurdu burayı? Söylentilere göre o evde, Kuzey Irak’tan Türkiye’ye boru hatları üzerinden doğalgaz transferi projesiyle ilgili toplantılar yapılmış. Ceyhan boru hattı üzerinden doğalgaz satışı, Avrupa ve Türkiye’ye yapılan doğalgaz ticaretinde neredeyse tekel konumunda olan Rusya ve İran’ın çıkarlarına uymuyor. İran’ın dümen suyunda olması ve Kuzey Irak’taki enerji satışından gelir elde etmek istemesi sebebiyle Irak merkezi yönetimi de bu işin karşısında. Irak Meclisi’nden, Erbil yönetiminin satış için harekete geçmiş olmasının yasalara uygun olmadığı yönünde açıklamalar yapıldı.
Fakat Irak’taki Sünni ittifak, Parlamento’nun feshedilmesini ve yeni seçim yapılmasını istedi. Bu mümkün mü? Mümkün. Zaten ortada doğru düzgün bir hükümet yok. Sünni ittifak gibi Erbil’deki Kürt yönetimi de Parlamento’daki aritmetiğin değişmesinden yana. Ülkede önemli bir siyasi figür olan Şii lider Mukteda El Sadr da Irak’ın, İran kontrolünde olmasından rahatsız ve onun taraftarlarının da meclis seçimlerinin yenilenmesini istemesi öyle uzak bir ihtimal değil. Böyle bir durum gerçekleşirse Erbil’den Türkiye’ye doğalgaz transferi daha kolay hale gelecek.
Evet, İran füzeler gönderip, “Buna izin vermem.” mesajı vermiş de olsa Erbil yönetimi niyetinden caymış değil. Füze saldırısından sonra Irak Kürt Bölgesel Yönetimi Başbakanı Mesrur Barzani, Türkiye’ye gelip Cumhurbaşkanı Erdoğan ile görüşü. Görüşmede MİT Başkanı Hakan Fidan da bulunuyordu. Görüşmenin konusu PKK ve doğalgaz transferiydi. Barzani, bu görüşmeden kısa bir süre sonra da İngiltere’ye gitti ve Boris Johnson tarafından oldukça iyi karşılandı. Rusya ve İran’ın gücünü kırabilecek ve Avrupa’nın doğalgaz ihtiyacının karşılanmasında önemli katkılar sağlayabilecek olması sebebiyle bu girişim İngiltere tarafından açık bir biçimde destekleniyor.
Hatırlayalım, Barzani’nin önceki Türkiye ziyaretinden evvel İran’dan Türkiye’ye yapılan doğalgaz akışı “arıza” gerekçesiyle bir süre durdurulmuştu ve bu durum Türkiye tarafından doğrulanmamıştı. Bu kesinti de İran tarafından verilen başka bir mesajdı.
O dönem Türkiye’ye geleme ihtimali ortaya çıkan biri daha vardı: İran ile Suriye’de, denizlerde ve siber ortamda adı konmamış bir savaşa tutuşan İsrail’in Cumhurbaşkanı Yitzak Hertzog. O da Barzani gibi gelip Erdoğan ile görüştü. İsrail de Erbil yönetimi gibi doğalgazını Ceyhan boru hattı üzerinden transfer edebilme ihtimalini değerlendiriyor. İsrail siyaseti içinde çoğunluğu oluşturan radikallerle daha ılımlı kanat arasında giderek beliren bir ayrışma var. Bu ayrışmanın artık karşılıklı bir mücadeleye dönüştüğü görülüyor. Bu bağlamda Türkiye ile İsrail içindeki ılımlılar arasında yeni bir ilişki biçimi geliştirilebilir mi göreceğiz.
Konuyla ilgili değilmiş gibi gelebilir ama TSK tarafından başlatılan Pençe-Kilit Operasyonu’nun da özel bir anlamı var. Her yıl kış bittiğinde TSK, PKK’ya kapsamlı operasyonlar düzenler. Fakat Pençe-Kilit Operasyonu aynı zamanda İran’a bir yanıt niteliği taşıyor. Çünkü Kandil’e, Gara’ya ve Sincar’a PKK’yı yerleştiren Kasım Süleymani idi. Böylece İran’ın batı sınırı güvenceye alınmış oldu ve PKK, İran için Türkiye’ye karşı bir koz haline getirilmiş oldu. Ayrıca İran Devrim Muhafızları’nın Suriye’ye geçiş yolu da bu güzergâhtan geçiyor. Türkiye, bu operasyonu yaparak hem PKK’nın belini hem de İran’ın bölgedeki gücünü kırıyor. Füzeler gönderen İran ve PKK, Erbil yönetimi için de tehdit oluşturduğundan, operasyon Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nce de destekleniyor.
Vanası Türkiye’nin elinde olduğu sürece ben Kuzey Irak gazının Avrupa’ya naklinde Ceyhan boru hattının kullanılmasını sakıncalı bulmuyorum. Ama mevcut durumda İsrail gazı için aynı şeyi söyleyemeyeceğim.