0bsesif kompulsif bozukluk (OKB), kimi zaman istenmeden gelen, uygunsuz olarak yaşanan ve belirgin anksiyete ya da sıkıntıya neden olan, yineleyici ve sürekli düşünceler olarak tanımlanır. Kompulsifdavranış ise obsesyona bir tepki olarak ya da katı bir biçimde uygulanması gereken kurallarına göre kendini alıkoyamadığı yineleyici davranışlar ya da zihinsel eylemler bütünüdür.
Obsesif kompulsif bozukluğun etiyolojisi incelendiğinde; bilişsel modellerin OKB’nin anlaşılmasında uzun süredir yaygın olarak kullanıldığı görülmektedir. Bu modellerden biri olan abartılı sorumluluk algısı modeli bu konuda oldukça önemlidir. Obsesif belirtilere sahipseniz bu yazı sizi zorlayıcı düşüncelere iten durumu anlamanıza yardımcı olacaktır.
Salkovskis,[16] OKB belirtilerini açıklamak için “Abartılı Sorumluluk Algısı” modelini ortaya koymuştur. Bu yaklaşıma göre normal yetişkin zihninde de okb bireyleri gibi zorlayıcı dürtüler mevcuttur. Fakat bu noktada fark zorlayıcı düşüncenin şiddetinde değil bu zorlayıcı düşünceyi yorumlama biçimindedir. Bir zorlayıcı düşünce ile bir obsesyon arasındaki fark, onun oluşumu, içeriği ya da kontrol edilemezliği değildir. Onu patolojik kılan, zorlayıcı düşüncenin değerlendirilme ya da yorumlanma şeklidir. Bu yaklaşımda iki kritik nokta vardır. Gelin zihninize gelen düşüncenin obsesif kompulsif bozukluğa dönüşünceye kadar ki yolculuğunu gözlemleyelim.
Zihninize gelen düşünce ilk aşamada yansızdır. Ve biz bu düşünceyi yorumlamaya başlarız. Örneğin elinizin kirli olduğu düşüncesi. İkinci aşama da kişisel sorumluluk algısı başlar. Yorumlama esnasında ellerinizin aşırı kirli olduğu kararına varırsınız. Bu birinci kritik aşamayı oluşturur ve obsesyon başlamış olur. Üçüncü aşamada abartılı sorumluluk algısı artar ve ellerinizi defalarca yıkama isteği doğar. Son aşamada bu abartılı sorumluluk algısından kurtulmak adına işlevsel olmayan bir çabaya gireriz. Buda kompulsif dediğimiz tekrarlı davranışları oluşturur. İkinci kritik aşama kompulsif davranışla sonuçlanır.
Sonuç itibari ile zorlayıcı düşünceler her bireyde bulunurken bu düşünceleri yorumlama biçimimiz iki kritik aşama sonucu obsesif kompulsif bozukluğu oluşturur.