Çatlamış dudaklarının arasına tutuşturduğu sigarasını, annesinin göğsünden helâl süt emercesine somuran somurtkan adamların, dumanını üfledikten hemen sonra; "sadaka ömrü uzatır" sözüne yaslanması gibi garip ve hazin bir durumdur yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Sahte fatura düzeneği ile elde ettiği yetim hakkı barındıran iğrenç indiragandisini, köşe başındaki bankamatikten elleri titremeden çekip, o yepisyeni banknot demetinden seçtiği bir miktar haramı, az ileride helâl kesim olduğuna emin olduğu gezen tavuk için uzatırken, gevrek gevrek sırıtan gevşeklik abidesi y*vş*kların sebep olduğu büyük yıkımdır yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Cenneti uçkurunun ucuna düğümleyen dürzülerin, kendi anaları hariç tüm kadınların cehennem ateşini harlayacak birer odun olacak olduğunu hırlayanları hayranlıkla dinleyenlerin; yeni doğan kız çocukları için Kur'an'da geçen bir isim seçerek kulağına ezan sesi ile seslenme çelişkisidir yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Hayvanların yiyeceği samanın yahu, samanın dahi yurtdışından ithal edilmesine karşı, sadece milli hassasiyet ile serzenişte bulunan insanları, "amaan be sende" diyerek susturmaya çalışan insanların; saman gönderenlerin bize imrenerek ve hatta kıskançlık krizleri ile çatır çatır çatladığını haykırmalarının akıl almaz aymazlığıdır yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Hatırı sayılır filanca köşe başındaki büyükleri tarafından, hatırı sayılır filanca bir kurumun falanca makamına yakın bir köşesine oturtulmuş olan dünkü çocuğun, sadece dört tekeri bile bir fukaranın bir yıllık gelirine eşdeğer lüks aracının içinde, ayan beyan burnuna çektiği uyuşturucu maddenin pudra şeker olduğu yalanını savuranların ve bu trajikomik yalanı, sırf çıkar mamaları kesilmesin düşüncesiyle utanmadan savunanların, "müslüman yalan söylemez" ile biten cum-a mesajları arasındaki iğrenç suskunluğudur yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Köylünün çaresizliği, gençlerin işsizliği ve yüzbinlerce esnafın vergi yükü altında yükselen çaresiz feryatları karşısında; "milletin orasına ......." diyen, diyebilen yüzsüzlerin, milyonluk borçlarının bir çırpıda silinmesi, silinebilmesidir yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Ve son tahlilde;
"Bir düdük yat, bir düdük kalk" garipliğindeki şu ortamda, "bu şekilde nefes almayı yaşamak olarak kabul etmiyoruz, ettiremeyeceksiniz" diyen insanların, suçsuz iken suçlu duruma düşmesinin "kara m/izah" şeklidir yıllardır izah etmeye çalıştığımız.
Samim İĞDE