Emektar mahalle bakkallarının; "Babam yazsın dedi." ricası üzerine tebessümle yazılıp, temenniler ile kapanan veresiye defterleri için ölesiye bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
Boynunda mezura, yanı başında bir parça sabun ve önünde kocaman bir makasla yüksük olan mahalle terzileri; ithal edenlerin icat ettikleri uğruna el tersi ile itilip yok sayılmasına karşı bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
Tarihin tekerrür etmesinin tek sebebinin, aynı şeyi defaaten ve inatla yaparak farklı sonuç elde etme cehaletine sırtını dayayanların, menfaat için aldıkları haram kokulu nefesleri sebebiyle yaşanıyor olduğunu; sorumlulukları sorumsuzca reddedilen geleceğin emanet edileceği çocukların o tertemiz yüreklerinden uzak tutulmasına vesile olacak olan "Eğitim sistemi!" isimli örnek bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
"İnsanı yaşat ki devlet yaşasın!" şiarını, genelden soyutlayıp bir tek bireye indirgeyen ve bu bakış açısının, zaman sonra bakamayacak, bakılsa dahi görünemeyecek isimsiz ve tedavisi imkânsız yaralara vesile olacağının gerçekliğini her fırsatta çek edecek olan bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
Sinsi kalemleri gazeteci ibaresi ile konforlu koltuklara ve makamlara getirmenin, neleri çekip götürebileceğinin altı kalın kalın çizilmeli ve namus abidesi dürüst kalemlerin önlerine, akla hayâle gelmez mesnetsiz engeller konulmasının önüne geçilecek bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
Hayâli ile yanıp tutuştuğumuz Cennet'in onların ayaklarının altına serildiğini bildiğimiz ve bilmekle de kalmayıp her fırsatta dile getirdiğimiz kadınlarımızın; namusuna, iffetine, izzetine, şerefine ve hatta canlarına kastedilmesinin önüne geçecek ibretlik bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
Pay etmenin mucidi necip Türk milletinin sahip olduğu her şeyin ama her şeyin; "Haydan gelen huya gider." umursuzluğu ile nefes alanlara teslim edilmemesi ve bu minvalde kutsal olan yadigârı, ilelebet payidar etmenin, edebilmenin bir savunma mekanizması olmalıydı, ancak olduramadık!
Oldurduğumuz ne var peki diye soran olursa söyleyin lütfen; olmaz olası ne varsa el birliği ile kasten, sen, ben, o, biz, siz, onlar bir olup oldurduk!