"İnsan yaşadığı gibi ölür" cümlesini ilk okuduğum an geldi aklıma. Vatana ve millete fayda sağlamak, zararlı değil yararlı bir birey olmak için içimdeki ben ile ilk kez konuşmuştum henüz çocuk yaşlarda. "Söz mü Samim? "diye sormuş ve "söz be, söz" diyerek inanarak cevap vermiştim içimdeki bana ben.
İçimdeki ben, bugün yine o yıllar önce çocukluğuma seslendiği gibi aynı renk, aynı tonla;"yoruldun değil mi?" diye seslendi. Çocuk olmadığım için belki de, artık sorulan her soruya aynı hızla mukabele ederek muhatap ilan etmiyorum kendimi! Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
Sorulana karşı yutkunduğum an gözlerimin önüne gelen sayısız dün arasından sadece bir tek kare sorulsa; aklımda kalan hiçbir şey olmaması da ayrı bir muamma. Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
Farkında olduğum için mi böyle farklıyım, yoksa farklı olduğum için mi dönen bunca iğrenç çarkı adeta uçurum farkla geriden izliyorum? dedim. Buna da dün çocukluğuma seslenen içimdeki ben sustu!
Oysa ne güzel olacaktı bana dair her şey.. Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
Saçlarım pamuk gibi beyaz, yüzüm ülküm kadar nezih, ülkem kadar niyaz kokacaktı. Gözlerim camların ardından tebessüm edecek ve ellerim rahmetli dedeciğim gibi aminler ile yanaklarımla öpüşecekti. Üzgünüm. Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
İstediğim an, istediğim gün bırakırım diyerek başladığım şu pis kokulu sigara kadar tanımıyor olduğundan olsa gerek;"yakın deme sakın" demek geliyor içimden. Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
Yıllardır çok az süre uykuyla geçiriyorum gece isimli zamanı. Belki de beni acıyan gözlerden gizlediği hissi sebep oluyor gece isimli zamanla el ele oluşumuza. Ve belki de bu yüzden güneşin değişmez maktûlleriyiz o ve ben! Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
"İyi ki şiir/ler var!"
Öyle kıyı, köşe, deniz, göl, şehir, ülke.. seyyah gibi gereksiz zaman öldürmek aklımın ucundan geçmedi yarım asır. Fakat imkân-ım olsaydı, Hac kısmet ancak umre ahh..
Neyse ne diyordum? "İnsan yaşadığı gibi ölür."
Yaşadığım her an, bir insan evladı necip Türk milletinin bir mensubu ve adım kadar Samimi bir Müslüman olmak için uğraş verdim. Elbette hatalar yaptım, yapabilirim de.. eksik kalan yanlarım oldu, olabilir de.. geç kaldığım, erken davrandığım, gereksiz katlandığım, şükür yerine beyhude dertlendiğim ne anlar var ardımda ah! Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
Sapılmamış sapaktan, girilmemiş sokaktan, çıkılmamış yokuştan, can alıcı bakıştan, öpülmemiş dudaktan, el değmemiş uzaktan ve isimsiz ne tuzaklardan bahisle daha ne eşsiz şiirler yazılacak kim bilir? Bitap düşmüş bir halde devrile devrile değil; edeple, ahlâkla hitapla.. güzele ve güzelliklere evrile evrile yazılacak! Ve kabul, yaşadığım gibi öleceğim bende.
Tansiyon isimli sayıların ekrana yansımasını sağlayan kalp kontrolleri nihayet sona erdi. Ekrana yansıyan değerlerimi değerlendiren akranıma da dedim; "İnsan yaşadığı gibi ölür!"
Kabul yaşadığım gibi öleceğim bende.
???????????????????? ???????????????????? / Samim İĞDE