Hastaneye getirdik. Köpek tüm dişlerini oğlumun boynuna geçirdiği için biraz daha derin girse büyük Damarı patlatabilirmiş. Şah damarı patlatsa orada ölebilirdi, çocuğum. Eve iyi gelmiş, biraz zayıf cılız bir çocuk olsaydı orada onu parçalardı köpek."İçeriye alınsın"Oğlunun boyuna dikişler atıldığını dile getiren Demirkıran, şöyle devam etti: Kontrollerimiz devam ediyor. Gözlemleniyor. Aşılarımız devam ediyor. Okula şu an gidemiyor. Oğlum başını hareket ettiremiyor. Çok ağrısı oluyor, yatarken biz destekliyoruz. Köpek biraz daha dişlerini geçirseymiş olay yerinde oğlum ölebilir ya da felç kalabilirmiş.
Şah damarına dişler gelseydi oğlum ölebilirdi. Ama bir parmak girebilecek şekilde derinlik var. Bizim oğlumuz zarar gördü ama başka çocuk zarar görmesin. Sokak köpeği değil, sahipli.
Evin kenarına bahçe duvarının dışına bağlanmış durumda. Yola kadar gelebiliyor. Küçük bir çocuk olsa ipini koparsa parçalayacak. İşten gelirken ben yolumu değiştiriyorum, korkuyorum. İçeriye alınsın ya da önüne tel örgü yapılsın ya da duvarın içine alınsın. Yoldan geçen insanları tehdit etmeye hakkı yok."Köpeklere yaklaşmak istemiyor"Yargı yoluna da başvurduklarını belirten Ayşe Demirkıran, şunları söyledi: Karşı tarafta, ‘Acaba taş mı attın, öyle bir köpek değil aslında, bizim torunlarımızda oynuyor’ diyorlar. Ama biz öyle bir sakin köpek görmüyoruz, ipini koparacak şekilde havlıyor.
Biz de aile olarak hayvan düşmanı değiliz, biz de köpek alacağız ama bu dışarıda olmaz bahçemizin içinde olur. Burak çok korktu, artık köpeklere yaklaşmak istemiyor. Gece yanında yatıyoruz, rüyalar görüyor."Korkuyorum"Burak Demirkıran ise okuldan geldikten sonra bisikletiyle dışarı dolaşmaya çıktığını dile getirerek, şöyle devam etti: Köpeğin yanında durdum. Bisikletimi uzağa koydum sevmek istediğimde boynuma atladı. Ağzından tutup ittim. O sırada benden kopardığı eti çiğnemekle uğraşıyordu. Bisikletimin yanına gittiğimde elim kandı. Eve gittim, ambulansla hastaneye gittim. Artık oradan geçmiyorum korkuyorum. Haber Kaynağı: İhlas Haber Ajansı ()