CUMHURBAŞKANI Recep Tayyip Erdoğan, kısa süre önce Türkiye'de ilk kez hiper ölçekli bir bulut bölgesinin kurulmasına yönelik stratejik bir mutabakat imzalandığını belirterek, "2028-2029 yıllarında faaliyete geçmesi planlanan bu projeyle Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında dijital bir köprü kuracak, ülkemiz bölgesinin veri üssü konumuna gelecektir. Dünyanın en iyileri arasında yer alacağımız bir lige yükseliyoruz. Bütün bunları önümüze çıkartılan çeşitli engellere rağmen, Sinop'taki füze denemelerimize 'balıklar tedirgin oluyor' diyerek karşı çıkan muhalefetin sığlığına rağmen başarıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen '2025 TÜBA ve TÜBİTAK Bilim Ödülleri Töreni'nde konuştu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bilimin en temel özelliği birikim ve evrenselliğe dayalı olmasıdır. Dünyanın farklı yerlerinde üretilen bilimsel bilgi, hem mukayeseli hem de etkileşimli bir şekilde sürekli gelişir ve güncellenir. Astronomiden tıbba, matematikten mimariye, dünyaya sayısız değerler kazandırmış bir medeniyetin devamı ve mensubu olarak bu alanda hamdolsun, önde gelen ülkeler arasındayız. Mesela astronomiye ilişkin çalışmalar; kendi zamanının çok ötesinde bir tasarım ve işleve sahip olan usturlaplarla, takvimlerle, su saatleri ve daha pek çok araçla, bizde bin yıl öncesine uzanmaktadır. Batıda kurulan ilk üniversiteler, bizim eğitim metotlarımızın ve müfredatımızın örnek alınması suretiyle faaliyetlerine başlamıştır. Asırlar boyunca ilim erbabımız, kültür ve sanat erbabımız, gerek bu topraklara gerek Batı'ya gerekse tüm insanlığa çok değerli eserler hediye etmiştir. Hekimlerimiz, alimlerimiz, mütefekkirlerimiz, mimarlarımız, şairlerimiz, hülasa zihin ve gönül dünyamızı yoğuran yüzlerce, binlerce mahir el, bugünkü medeniyetin temellerini atmıştır. Tarihte iz bırakan medeniyetler, insanlığa yön veren şahsiyetler üzerine inşa edilmiştir. En geniş anlamıyla, Anadolu coğrafyası, büyük şahsiyetlerin adeta yetişme ve olgunlaşma merkezidir. Bu hakikati, merhum Nurettin Topçu üstadımız, 'Büyük mezarların üstünde, büyük vatanlar vardır. Büyük ölüleri olmayan milletler, ebedi olamazlar. Büyük ruhu vatan toprağına karıştıranlar; milletleri ebedi yapan mezarlarda ebediyetle kucak kucağa yatanlar; peygamberler, veliler, filozoflar ve sanatkarlardır. Anadolu toprağının altında, bize bin yıllık maziden emanet olan büyük mezarlar, ebedi ruhlarını bizim varlığımıza karıştırdıkça, ruhlarımıza düşman olan sefillerin zehirli tesirleri bizi imha edemez' diyerek ifade ediyor" diye konuştu.
'GEÇMİŞE TAKILIP KALMAYACAĞIZ'
Erdoğan, "Biz, yalnızca hayatta olan ilim ve gönül erbabımızla değil, toprağın altındaki münevverlerimizle de yaşayan bir milletiz. Eserlerimizle, fikirlerimizle, bu topraklarda yetişen alimlerimizle bilime ve insanlığa geçmişte çok önemli katkılar yaptık. Elbette bunu söylerken, geçmişin parıltılı günleriyle kendimizi avutalım demiyorum. Ecdadımızla daima iftihar edeceğiz ama geçmişe de takılıp kalmayacağız. Meşhur ifadeyle 'Geleneğin küllerle oyalanmak değil, ateşi geleceğe taşımak' olduğunu unutmayacağız. Maziden aldığımız birikimi, heybeyi daha da doldurarak, büyüterek, yenileyerek, güçlendirerek ve elbette zenginleştirerek atiye taşıyacağız. İnsanlığın istifadesine sunulmuş bilgiye sırtımızı dönmeyecek, kendi kavramlarımızı üretip kendi lügatimizle düşüneceğiz. Bilgiye giden yolları yalnızca aklımızla değil, sezgimizle, kalbimizle, vicdan ve merhametimizle inşa edeceğiz. Aksi takdirde bilime, patenti bize ait, yani, orijinal katkılar yapamayız. Hem bilimdeki güncel gelişmeleri anbean takip etmek, bunları özümsemek ve içselleştirmek hem de milli kimliğimize münhasır fikir ve eserlerle geleceğimizi inşa etmek zorundayız. Bizim temel prensibimiz, işte budur. Çalışmalarımızı da bu anlayışla devam ettiriyoruz. İnşallah sonraki kuşaklar da sizlerden ve kendi tarihlerinden tevarüs ettikleri bu zengin mirası daha da geliştirecek, insanlığa yön veren fikir ve eserler kazandıracaktır" diye konuştu.
'TÜM GENÇLERİMİZİN YANINDA OLUYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, destek ve himaye olmadan ilim, kültür ve sanatın gelişmeyeceğini kaydederek, "Bilim ve teknoloji alanındaki çalışmalarda da bu durum geçerlidir. Hükümet olarak bilimsel faaliyetleri araştırma, geliştirme aşamasından sahadaki somut çıktılarına kadar her alanda destekliyoruz. Özellikle gençlerimizi bilimsel üretim yapmaya teşvik ediyor, geliştirdikleri projelere önemli destekler sunuyoruz. Sadece TÜBİTAK bünyesindeki akademik Ar-Ge destek programlarıyla son 23 yılda 36 bini aşkın projeye 153 milyar lira kaynak tahsis ettik. Bilim insanı destekleri kapsamında aynı dönemde 415 bin 119 bilim insanımıza 46,5 milyar lira destek sağladık. Özel sektörde 28 bin 493 projeyi 134 milyar liralık güçlü bir kaynakla destekledik. Bilim kültürünü ülkemizin her köşesine yaymak amacıyla 2007'den bu yana 53 bin 394 projeye güncel rakamlarla 8,22 milyar liralık destek verdik. Teknoparklarımızın sayısını 2'den 113'e, ilk kez bizim hayata geçirdiğimiz Ar-Ge merkezlerinin sayısını 0'dan 360'a, Teknoparkı olan illerimizin sayısını 2'den 64'e yükselttik. Milli uzay programımızda ulusal ve uluslararası lider araştırmacılar programımızda farklı düzeylerdeki burs, staj, eğitim ve atölye programlarımızda öğrenen, öğreten, üreten ve ülkemize katkı vermek isteyen tüm gençlerimizin yanında oluyoruz" ifadelerini kullandı.
'PEK ÇOK ÜLKENİN İMRENEREK BAKTIĞI ÇALIŞMALARA İMZA ATIYORUZ'
Erdoğan, milli teknoloji hamlesiyle büyük bir ivme yakaladıklarını belirterek, "Geçtiğimiz Eylül ayında 13'üncüsünü düzenlediğimiz TEKNOFEST ile milyonlarca gencimizi bilimle, teknolojiyle, inovasyonla buluşturduk. Türkiye'nin 81 ilini üniversitelerimizin yanı sıra kütüphanelerle, bilim, eğitim ve gençlik merkezleriyle donattık. 7 yıl içinde kütüphane kullanım alanını 325 bin metrekareden bugün 800 bin metrekareye çıkardık. Yeni açılacaklarla birlikte 2026'da toplam kütüphane kullanım alanımızı 1 milyon metrekarenin oturma kapasitemizi ise 200 bin kişinin üzerine taşımayı hedefliyoruz. 300 milyon elektronik kaynağın yanı sıra 141 milyon 700 bin kaynak ile dünyanın 3'üncü büyük kütüphanesi olan Cumhurbaşkanlığı Millet Kütüphanesini öğrenci ve akademisyenlerimizin istifadesine sunduk. İnsana ve bilgiye yaptığımız bu yatırımların semeresini geniş bir yelpazede toplamaya başladık. Bir dönem yüzde 80 oranında dışa bağımlı olduğumuz savunma sanayi alanında geldiğimiz noktayı hepiniz biliyor, hepiniz görüyorsunuz. Yapay zekadan, otonom sistemlere, veri depolama ve işleme merkezlerinden insansız teknolojilere, pek çok ülkenin imrenerek baktığı çalışmalara imza atıyoruz" dedi.
'MUHALEFETİN SIĞLIĞINA RAĞMEN BAŞARIYORUZ'
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kısa süre önce Türkiye'de ilk kez hiper ölçekli bir bulut bölgesinin kurulmasına yönelik stratejik bir mutabakat imzalandığını anımsatarak, "2028-2029 yıllarında faaliyete geçmesi planlanan bu projeyle Türkiye, Avrupa, Asya ve Orta Doğu arasında dijital bir köprü kuracak, ülkemiz bölgesinin veri üssü konumuna gelecektir. Daha burada sayamayacağım pek çok sahada emin adımlarla hedeflerimize yürüyoruz. Dünyanın en iyileri arasında yer alacağımız bir lige yükseliyoruz. Bütün bunları önümüze çıkartılan çeşitli engellere rağmen, Sinop'taki füze denemelerimize 'balıklar tedirgin oluyor' diyerek karşı çıkan muhalefetin sığlığına rağmen başarıyoruz. Çünkü biz muhalefet halen bir türlü anlayamasa da milletimizin bilgisine, birikimine, çalışkanlığına, zekasına ve keşif kabiliyetine inanıyoruz. Biz işte bu salonda bulunan bilim insanlarımızın zorlukları aşma iradesine, Türkiye'ye hizmet etme şevkine sonuna kadar güveniyoruz. Son 23 yılda elde ettiğimiz kazanımlar gelecek adına bize ümit veriyor, heyecan veriyor, bizi daha büyük hedeflere koşmak için yüreklendiriyor. 'Balıklar ürküyor' tarzı absürt argümanlarla önümüzü kesmek isteyenlere aldırmadan üretmeye, geliştirmeye, yeni buluşlara imza atmaya inşallah devam edeceğiz. Ülke ve millet olarak biz evelallah daha fazlasını yapabiliriz. Nobel ödüllü bilim adamımız Prof. Dr. Aziz Sancar, işte İslam bilim tarihinde çığır açan merhum Prof. Dr. Fuat Sezgin, işte 100 yılın en iyi beyin cerrahı rahmetli Prof. Dr. Gazi Yaşargil, işte dünyaca ünlü matematikçimiz merhum Prof. Dr. Cahit Arf, işte tarihçilerin piri olarak bilinen merhum Prof. Dr. Halil İnalcık ve daha nicesi örnek alınması gereken birer başarı hikayesi olarak sizin, bizim, hepimizin karşısında duruyor. İnşallah onların gururla taşıdığı bu bayrağı sizler devralacaksınız. İnanıyorum ki bugün sizin yaptığınız bilimsel çalışmalar da bir kar topu misali büyüyecek, yarın başkalarına ilham ve cesaret verecek, rehberlik edecek, Türkiye'nin zirveye ulaşmasını kolaylaştıracaktır. Yeter ki siz çalışın, araştırın, şevkinizi kırmayın, iştiyakınızı kaybetmeyin. Gerisi Allah'ın izniyle gelecektir. Ben bundan asla kuşku duymuyorum" dedi.
'YENİ BİR YOLA GİRMİŞ BULUNUYORUZ'
Erdoğan, "Semerkant'tan Kurtuba'ya, Bağdat'tan İstanbul'a, Şam'dan Kahire'ye kadar asırlarca dünyanın en önemli bilim, sanat ve kültür merkezlerine ev sahipliği yapan medeniyetimizin inkişafı, hiç olmadığı kadar yakındır. Tarih ve medeniyetimizin tevarüs ettiğimiz zengin birikimle bilgi ve bilim üretme noktasında da yeni bir yola girmiş bulunuyoruz. Bu yolculukta en büyük ihtiyacımız Batı karşısında kompleksli davranmak değil, tam tersine tarihimizden ve ecdadımızdan miras kalan özgüvene sıkı sıkıya sarılmaktır. Nitekim üniversitelerimiz ve bilim camiamız ideolojik dayatmalardan kerameti kendinden menkul tiplerin baskısından ve hizipçilikten arındıkça tıpkı kendi yatağında akan bir nehir gibi kendi mecrasına doğru akıyor. Ödül listemizdeki isimleri bunun bir ispatı olarak görüyor, İnşallah sizlerden kıvanç kaynağımız olacak daha nice başarılar bekliyorum" diye konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşması ardından ulusal ve uluslararası alanda çığır açan çalışmalara imza atan toplam 47 bilim insanına ödülleri verildi.
Yorumlar
Kalan Karakter: