Dolayısıyla kayıp çocuk vakasından bahsedebilmemiz için bütün bu taramaların, kimliklendirmelerin bitmiş olması ve buna rağmen bulunamayan çocukların olması lazım.
Bunu henüz tamamlamadığımız ve bu bir süreç olduğu için biz diyoruz ki kimliği tespit edilemeyen çocuklarımızı tespit ettikten, ailelerin ihbarlarını değerlendirdikten sonra bütün diğer ilgili kuruluşlarımızla ki burada artık gerçek bir kayıp vakası tespit edildiğinde kolluk gücü devreye girer, İçişleri Bakanlığı, soruşturma söz konusu olacaksa Adalet Bakanlığı..
. Dolayısıyla biz Bakanlık olarak refakatsiz çocukların korunması, bakımlarına, tedavilerinin takibine devam ediyoruz. Öbür taraftan kimliği tespit edilememiş çocuklarımızın kimliklendirilmesiyle alakalı çalışmaları doğrudan takip ediyoruz."Millet çocuklarına sahip çıkmak istiyor"Yanık, 1 Ocak'tan 6 Şubat'a kadar 660 civarı koruyucu aile müracaatı varken, 6 Şubat'tan 28 Şubat'a kadar 350 bine yakın koruyucu aile müracaatı olduğunu aktararak, "Bu şu demek; Bu millet çocuklarına sahip çıkmak istiyor. O hassasiyeti aynı ile bizde taşıyoruz." dedi."Asayiş güçlerine yansımış tek bir ihbar yok"Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Yanık, şunları kaydetti:Henüz süreç devam ederken, kimliklendirme çalışmaları devam ederken, 'efendim kayıp çocuklar var, organ mafyalarının eline düştü...' Dün birisi gayet de ismi cismi olan bilim adamı 'kadınlara tecavüz edildi...'
Bunların gerçekliğiyle alakalı kolluk kuvvetlerine, asayiş güçlerine yansımış tek bir ihbar yok. Bize bakanlık olarak kadınlarla, organ mafyasıydı, şuydu buydu diye gelen bir tek ihbar yok.
Dolayısıyla tam da bu kadar hassas olduğumuz bir zamanda korku pompalamanın; kamuoyuna dağınıklık, kontrolsüzlük, sahip çıkılamama hali varmış gibi yansıtmanın manası yok.
Bunu kasten yapan arkadaşlarımız var. Buradan siyaset üretmeye çalışan kesimler var. Bunların farkındayız."Milletimizden sakladığımız bir şey yok, saklayabileceğimiz bir şey yok"Sürekli korku pompalamayı ve kamuoyunu kışkırtmayı, ne ahlaki ne insani ne vicdani bulduklarını belirten Yanık, "Elimizdeki bütün verileri çok şeffaf, çok açık, net bir biçimde her gün gerek sosyal medya mecralarımızdan, gerek katıldığım programlarda tek tek açıklıyoruz. Milletimizden sakladığımız bir şey yok, saklayabileceğimiz bir şey yok." diye konuştu. "Böyle siyasi muarazalar yapmaktan vallahi billahi utanıyorum"Bakanlık olarak da çalışma arkadaşlarını kaybettiklerini dile getiren Yanık sözlerine şöyle devam etti: Bu acıyı hepimiz yaşıyoruz. Böyle zamanlarda, böyle siyasi muarazalar yapmaktan vallahi billahi utanıyorum. Bunun için de başlangıçta bu tip tartışmalara hiç girmedim.
Ama her gün açıklama yapmamıza rağmen dönüp diyorlar ki 'bakanlık hiçbir açıklama yapmıyor, hiçbir bilgi vermiyor'. İşte buyurun, sosyal medya mecralarımız, medya organları ortada.
Kamuoyunun ikna olmaması değil, bir takım arkadaşların kamuoyunu manipüle etme çabası. Biz herkese kapımızı, gönlümüzü açtığımızı en başından beri söylüyoruz.Kur'an kursuna iddiaları hakkında bilgi bulunmuyor Yanık, ihtiyaç sahibi annelerin çocuklarının, zorunluluk haliyle Kur'an kurslarına bırakıldığı iddiasına ilişkin bir bilginin ise kendilerine gelmediğini bildirdi.