Enis Berberoğlu, hakkındaki fezlekeye itirazının reddini üst mahkemeye taşıdı

CHP'li Enis Berberoğlu, dokunulmazlığının kaldırılması için hazırlanan fezlekenin yine düzenlenmesi talebini reddeden İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına karşı üst mahkemeye itirazda bulundu.

Fezlekenin yine düzenlenmesi talebinin İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince 'düzeltilecek bir konu olmadığı' gerekçesiyle reddedilmesi sonrasında Enis Berberoğlu'nun avukatları Yiğit Acar ve Murat Ergün, İstanbul 15. Ağır Ceza Mahkemesine gönderilmek üzere itirazda bulundu. İtiraz dilekçesinde, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince düzenlenen 9 Şubat tarihli fezlekenin tekrar düzenlenmesine ait ret kararının kaldırılması ve yine fezleke düzenlenmesi talep edildi.

'Fezlekede üç farklı cürüm düzenlenmesi hukuka aykırı'

İtirazda, Enis Berberoğlu'nun 'lehine hükmedilen hak ihlali kararları sonrası aleyhe algı ve sonuç yaratacak fezleke düzenlenemeyeceği' vurgulandı. İtirazda, "İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin müvekkilin aleyhine süreç doğuracak halde bir cürüm isnadını üç farklı cürüm çeşidi ve üç başka sevk hususuna bağlayarak fezleke düzenlemesi hukuk devleti ve hukuksal güvenlik prensiplerine açık ve ağır bir karşıtlık teşkil edecektir" denildi.

Yargıtay 16. Ceza Dairesi tarafından Berberoğlu hakkında 5 yıl 10 ay mahpus cezasının "Bir gün fazlasına dahi yine yargılama kademesinde hükmedilemeyecektir. Haliyle Fezleke'de TCK 329. hususu dışında bir sevk hususunun varlığı hukuken kabul edilemez" denildi.

Dilekçede şu sözlere yer verildi: 

• "Anayasa Mahkemesinin Kadri Enis Berberoğlu kararına uymayarak ülkemizin demokratik toplumunu tehlikeye atan, TBMM üyesinin ve seçmenlerinin haklarını 4 ay boyunca haksız biçimde yok sayan, Kadri Enis Berberoğlu kararında tespit edilen hak ihlallerinin ortadan kaldırılması için gerekli süreçleri yapar üzere görünürken 9 Şubat 2021 tarihli fezleke ile bir fiilden üç farklı kabahat çıkararak, müvekkillimizi 3 başka kabahatten birden tekrar yargılamak isteyen İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti artık objektif tarafsızlıkları yitirmiş olduklarını ispatlamışlardır. Unutulmamalıdır ki, yargıçlar sanıklara karşı hasımlık içinde hareket edemezler."