Cumhurbaşkanı Erdoğan, "AK Parti Gençlik Buluşmaları Kampüs Programı" kapsamında Sağlık Bilimleri Üniversitesi Haydarpaşa Kampüsü'nde gençlerle bir araya geldi.
"1998'DEKİ BULUŞMA TÜRKİYE SİYASİ TARİHİNE GEÇTİ"
Programda söz alan AK Parti Gençlik Kolları Başkanı Yusuf İbiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, geçmişte olduğu gibi bugün de gençlerle birlikte olduğu için teşekkür etti. Erdoğan'ın 1998 yılında gençlerle bir araya gelerek onların sorularını yanıtladığı programı anımsatan İbiş, "1998'deki buluşma, Türkiye siyasi tarihine geçmiş bir buluşma ve ondan sonra bir diğer üniversite grubu gençlerle buluşmanız buradaki arkadaşlarımızla, sizlerle birlikte yenilenmiş oluyor. Biz arkadaşlarımıza özellikle o programın bir benzerini aynı yerde yapacağız deyince, tüm arkadaşlarımız çok heyecanlandı. Herkesin aklında o programa dair Türkiye siyasi tarihine geçmiş bir enstantane var." diye konuştu.

Programda, İbiş'in atıfta bulunduğu 1998'deki buluşmaya ilişkin kısa bir videonun gösterimi yapıldı. Gösterimde, bir öğrencinin İngilizce olarak, ülkelerin liderleriyle hangi dilde konuşacağı yönündeki soruya Erdoğan'ın "Türkçe ile konuşacağım" şeklinde cevap vermesi ve akabinde ülke liderleriyle bir araya geldiği görüntülere yer verildi. Gençliğin bu öz güveni Erdoğan'ın "Türkçe ile konuşacağım" demesindeki öz güveninden aldığını belirten İbiş, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a, "1998'deki kararlılığınızla dünya siyasetine yön verdiniz ama biz çok merak ediyoruz, o günkü düşünceleriniz, bu kararlı ifadenizi söylerken ne hissettiğiniz ve sonrasında bunları gerçekleştirirken, tarihi çıkışları yaparken neler hissettiniz?" sorusunu yöneltti.

"HİÇBİR ZAMAN ŞAKLABANLIĞA PRİM VERMEYECEĞİZ"
Erdoğan, şöyle konuştu: "Her şeyden önce kendimize inanacağız ve yolculuğumuzu kendimiz olarak yürüyeceğiz. Hiçbir zaman şaklabanlığa prim vermeyeceğiz. Biz olacağız ve biz olarak yolumuza devam edeceğiz. Çocukluğumdan, gençliğimden bu yana hep bu anlayışla büyüdüm. Kimseye prim vermeden, her şeyden önce kendi yağımızla, kendimiz gibi büyüyerek geleceğe yürüdük. Tabii kimlerden hangi terbiyeyi aldık bu çok çok önemli. Hep beni şiirlerimde, yazdığım değil, okuduğum şiirlerimde tanıyanlar, bilenler de 'Erdoğan hep Akif'i okur...' Doğru, hep Akif'i okurum, hep Necip Fazıl'ı okurum. Çünkü onlarla yetiştim, onlarla büyüdüm. Ben bunun aksini inkar edemem ki. İşte 'Yumuşak başlı isem kim dedi uysal koyunum/ Kesilir belki fakat çekmeye gelmez boynum/ Kanayan bir yara gördüm mü yanar ta ciğerim/ Onu dindirmek için kamçı yerim, çifte yerim/ Adam aldırma da geç git diyemem aldırırım/ Çiğnerim, çiğnenirim, hakkı tutar kaldırırım/ Zalimin hasmıyım amma severim mazlumu.' Böyle yetiştim."

"TÜRKÇE KONUŞACAĞIM" DEDİĞİNİN ALTINI ÇİZDİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu anlayışla yetişen bir genç olarak aksini söylemenin mümkün olmadığını dile getirdi. Bununla birlikte bütün genç arkadaşlarına, gençlik kollarında başkanlık yaptığı dönemler dahil, hep bu anlayışı aşılamanın gayreti içerisinde olduğunu, genç arkadaşlarının da bu anlayışla yetiştiğini kaydeden Erdoğan, 1998'deki söz konusu programda bu anlayışla "Türkçe konuşacağım" dediğinin altını çizdi.

"MERKEL BİR ANDA GÜLMEYE BAŞLADI"
Erdoğan, "Uluslararası toplantılarda bütün liderlerin hepsini görüyoruz. Hepsini tanıdık, bildik. Ben şimdi dikkat ederseniz, orada bayrağımızı yerden kaldırarak aldım ve cebime koydum. Gençler, bu milli ruhtur, bu milliliktir, bu yerliliktir. Yerlere her milletin bayrağını koymuşlar ama kimsenin umurunda değil ama benim umurumda. Benim bayrağım yerde duramaz, onu kaldırmak durumundayım. Bayrakların yanına geldiğimizde baktım benim bayrak yerde duruyor. Niye bayrak yerde duruyor? Koy oraya bir numara. Ama bayrak orada duramaz. Aldım ve hiç unutmuyorum, Angela Merkel ben bayrağı oradan alıp cebime koyunca gülmeye başladı. Şaşkın şaşkın bana baktı ve ben de hamdettim. Çünkü bu bayrak yerde duramaz. Unutmayın, sizler de hiçbir zaman bu bayrağımızı yerde süründürmeyeceksiniz." dedi.
Yorumlar
Kalan Karakter: