İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, kamuoyunda “2011 futbolda şike soruşturması” olarak bilinen ve Fenerbahçe Kulübü’nün eski başkanı Aziz Yıldırım başta olmak üzere birçok spor insanını hedef aldığı öne sürülen sürecin, FETÖ/PDY mensubu eski kamu görevlilerince usulsüz şekilde yürütüldüğü iddiaları mercek altına alındı. Bu kapsamda Lütfi Arıboğan, Ahmet Gülüm, İlhan Helvacı ve Ebru Köksal’ın savcılık ifadelerine ulaşıldı.
EBRU KÖKSAL: "OLAĞAIN DIŞI BİR İŞLEME TANIK OLMADIM"
Şüpheli Ebru Köksal, 1 Aralık 2011 itibarıyla Türkiye Futbol Federasyonu’nda (TFF) genel sekreter olarak göreve başladığını belirterek, federasyondaki görevini profesyonel şekilde yürüttüğünü ifade etti. Köksal, görev süresi boyunca herhangi bir kural dışı uygulama görmediğini, federasyon içinde FETÖ yapılanmasına dair bilgisi olmadığını ve süreçte olağan dışı bir işleme şahit olmadığını söyledi. Lütfi Arıboğan ile iletişiminin sınırlı olduğunu da kaydetti.

İLHAN HELVACI: "MASUMİYET KARİNESİNİ ESAS ALDIK"
Şike soruşturması döneminde TFF Hukuk Kurulu Başkanı olarak görev yapan İlhan Helvacı ise, gazetecilerle hukuka aykırı herhangi bir yazışmasının bulunmadığını savundu. Sürecin başladığı günlerde ortamın son derece gergin olduğunu dile getiren Helvacı, hukuk ekibi olarak masumiyet karinesini esas aldıklarını ve soruşturma gizliliği nedeniyle disiplin sevki yapılmasının mümkün olmadığını belirtti. Görevinin sınırlı zamanlı olduğunu vurgulayan Helvacı, federasyonda günlük idari süreçlerin içinde yer almadığını ifade etti.

LÜTFİ ARIBOĞAN: "TÜRK FUYBOLUNU KORUMAK ZORUNDAYDIK"
Lütfi Arıboğan ise ifadesinde, UEFA’dan gelen yazı sonrası Fenerbahçe’nin Şampiyonlar Ligi’nden çekilmesi yönünde ciddi yaptırım tehdidi bulunduğunu anlattı. Kulüp yöneticileriyle yapılan görüşmelerin ardından federasyon olarak bu kararı almak zorunda kaldıklarını belirten Arıboğan, “Türk futbolunun zarar görmemesi için hareket ettik” dedi.
Mehmet Baransu’ya gönderildiği iddia edilen listeye de değinen Arıboğan, söz konusu listenin emniyet tarafından TFF’ye iletildiğini ve dönemin TFF Başkanı’nın bilgisi dahilinde paylaşıldığını savundu. FETÖ ile herhangi bir bağının olmadığını vurgulayan Arıboğan, kariyeri boyunca hukuka bağlı kaldığını ve yıllardır benzer suçlamalarla karşı karşıya olduğunu ifade etti.

"15 YILDIR İTFİRALARLA KARŞILAŞIYORUM"
Arıboğan, federasyonun yargılama süreci başlamadan istifa ettiğini belirterek, ne kendisinin ne de TFF’nin soruşturmanın gizliliğini ihlal ettiğini savundu. Milli sporcu ve yönetici kimliğine dikkat çeken Arıboğan, hiçbir örgütle bağlantısının bulunmadığını ve iddiaları kesin bir dille reddetti.
AHMET GÜLÜM: "ŞİKE DOSYALARIYLA İLGİM YOK"
Şüpheli Ahmet Gülüm ise TFF’de herhangi bir görevinin bulunmadığını belirtti. Kendisine gönderilen mailde yer alan belgenin Lütfi Arıboğan tarafından iletildiğini ifade eden Gülüm, bu belgeyi talep etmediğini ve içeriğin o dönem kamuoyunda zaten dolaştığını söyledi. Soruşturmanın gizliliğini ihlal etmediğini savunan Gülüm, sahibi olduğu televizyon kanalında şike soruşturmalarına dair tek bir yayın dahi yapılmadığını vurguladı.

Yorumlar
Kalan Karakter: