Yani İstanbul'un tarihinde deprem var. Ne oldu ki şimdi ‘İstanbul'da deprem yok’ deniliyor. Yani ‘o fay kırıldı, bu fay kırıldı, Naci Görür yalan söyledi, yanlış söyledi’ önemli değil. İstanbul'da deprem var. Dün varsa günün birinde yine olacak demektir. Yani ‘İstanbul'da depreme Hazır olun’ demenin neresi yanlış da kalkıp insanlara ‘deprem olmayacak’ diye pozlar veriyorsun? Bırak insanlar hazırlansın. Bırak da devlet, hükümet gereğini yapsın. Bilgileri kendinden menkul, kendilerine bir paye çıkartmak isteyen bilim fukaralarına hiç rağbet etmeyin, gereği yok."Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir"“Marmara’da deprem olmak zorunda” diyen Prof. Dr. Görür, “Bu ülkenin bilim insanları olarak Marmara'da 14 sene bütün uluslararası gemilerle, Fransız, İtalyan ve 2 Türk gemisiyle yapılan bütün araştırmaların Türk tarafının başkanı olarak söylüyorum Marmara tehdit altında, Marmara'da deprem olmak zorunda. Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir. Daha fazla hallaç pamuğu gibi atacak demektir. Deprem olacak.” ifadelerini kullandı."Ülkenin sorumluluğu sizin sırtınızda"Yapılacak işin depreme hazırlanmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, şöyle konuştu:‘1999 bir milattır. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.’ Şimdi gülesim geliyor. Ne oldu? Kaç sene geçti? Milat bitti. Şimdi de yeni milat. 6 Şubat’tan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Bize yakışmıyor. Millet olarak yakışmıyor. Yani siyaset yakıştırsa bile milletin yakıştırmaması lazım. Mülkün sahibi milletin kendisidir. Sizin oylarınızla ya ben bir yere gelirim veya sizin oylarınızla giderim. Ülkenin sorumluluğu sizin sırtınızda. İstediğinizi, istediğiniz zaman yaptırabilirsiniz. Sizin istediğinizi yapmayanı da siz görmezsiniz, çeker gider. Bu işin şakası yok. Çocuk olmayın. Size ne hangi fay kırıldı, hangisi kırılacak, kaç sene geçti ne olacak? Siz yer bilimci misiniz? Vazgeçin bundan. Sizin bilmeniz gereken Marmara bir deprem tehdidi altında. Bilim dünyası bunu söylüyor. Bizim yapacağımız iş depreme hazırlanmak, bizi yönetenleri depreme hazırlamak için kentimizi, bulunduğumuz yeri onlardan talep etmek, zorlamak. Bize düşen görev bu."Deprem siyaset üstüdür"Depremin siyaset üstü olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, “İstediğimiz hangi parti olursa ona oy verelim ama oy vereceğimiz partiye diyelim ki ‘benim yaşadığım yerleri deprem dirençli hale getireceksin. Benim yaşadığım alanları, kentimi deprem dayanımlı hale getireceksin.’ Bunu yapacak fikrin, zikrin, iraden, niyetin varsa planın, programın varsa benim oyumu alırsın. Eğer yoksa seni sandığa gömerim. Deprem siyaset üstüdür. Biz göçük altında yavrularımızı, kadınlarımızı, insanlarımızı bu CHP'li, bu AK Partili, bu MHP'li diye toplamıyoruz. Kendi insanımız. Aklımızı başımıza toplayalım. Tek yapacağımız ne biliyor musunuz? Öyle uzun uzun mücadele değil, oy kullanırken sandığa giderken bunu iste, talep et. Bunu yapan bir millet değiliz. Ne oldu bu millete? Bu nedir onu anlamıyorum. Bu nedir, nasıl bir hava?” diye konuştu. Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı ()
Son Dakika
19 Aralık 2023 - 22:42
Naci Görür'den Marmara depremi açıklaması: Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir
Yerbilimci Naci Görür, katıldığı deprem konu panelde bir kez daha uyarılarda bulundu. Görür, “Marmara tehdit altında, Marmara'da deprem olmak zorunda. Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir. Daha fazla hallaç pamuğu gibi atacak demektir" dedi.
Son Dakika
19 Aralık 2023 - 22:42
Yani İstanbul'un tarihinde deprem var. Ne oldu ki şimdi ‘İstanbul'da deprem yok’ deniliyor. Yani ‘o fay kırıldı, bu fay kırıldı, Naci Görür yalan söyledi, yanlış söyledi’ önemli değil. İstanbul'da deprem var. Dün varsa günün birinde yine olacak demektir. Yani ‘İstanbul'da depreme Hazır olun’ demenin neresi yanlış da kalkıp insanlara ‘deprem olmayacak’ diye pozlar veriyorsun? Bırak insanlar hazırlansın. Bırak da devlet, hükümet gereğini yapsın. Bilgileri kendinden menkul, kendilerine bir paye çıkartmak isteyen bilim fukaralarına hiç rağbet etmeyin, gereği yok."Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir"“Marmara’da deprem olmak zorunda” diyen Prof. Dr. Görür, “Bu ülkenin bilim insanları olarak Marmara'da 14 sene bütün uluslararası gemilerle, Fransız, İtalyan ve 2 Türk gemisiyle yapılan bütün araştırmaların Türk tarafının başkanı olarak söylüyorum Marmara tehdit altında, Marmara'da deprem olmak zorunda. Ne kadar gecikirse daha ağır geliyor demektir. Daha fazla hallaç pamuğu gibi atacak demektir. Deprem olacak.” ifadelerini kullandı."Ülkenin sorumluluğu sizin sırtınızda"Yapılacak işin depreme hazırlanmak olduğunu kaydeden Prof. Dr. Görür, şöyle konuştu:‘1999 bir milattır. Bundan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.’ Şimdi gülesim geliyor. Ne oldu? Kaç sene geçti? Milat bitti. Şimdi de yeni milat. 6 Şubat’tan sonra eskisi gibi olmayacaktır. Bize yakışmıyor. Millet olarak yakışmıyor. Yani siyaset yakıştırsa bile milletin yakıştırmaması lazım. Mülkün sahibi milletin kendisidir. Sizin oylarınızla ya ben bir yere gelirim veya sizin oylarınızla giderim. Ülkenin sorumluluğu sizin sırtınızda. İstediğinizi, istediğiniz zaman yaptırabilirsiniz. Sizin istediğinizi yapmayanı da siz görmezsiniz, çeker gider. Bu işin şakası yok. Çocuk olmayın. Size ne hangi fay kırıldı, hangisi kırılacak, kaç sene geçti ne olacak? Siz yer bilimci misiniz? Vazgeçin bundan. Sizin bilmeniz gereken Marmara bir deprem tehdidi altında. Bilim dünyası bunu söylüyor. Bizim yapacağımız iş depreme hazırlanmak, bizi yönetenleri depreme hazırlamak için kentimizi, bulunduğumuz yeri onlardan talep etmek, zorlamak. Bize düşen görev bu."Deprem siyaset üstüdür"Depremin siyaset üstü olduğunu belirten Prof. Dr. Görür, “İstediğimiz hangi parti olursa ona oy verelim ama oy vereceğimiz partiye diyelim ki ‘benim yaşadığım yerleri deprem dirençli hale getireceksin. Benim yaşadığım alanları, kentimi deprem dayanımlı hale getireceksin.’ Bunu yapacak fikrin, zikrin, iraden, niyetin varsa planın, programın varsa benim oyumu alırsın. Eğer yoksa seni sandığa gömerim. Deprem siyaset üstüdür. Biz göçük altında yavrularımızı, kadınlarımızı, insanlarımızı bu CHP'li, bu AK Partili, bu MHP'li diye toplamıyoruz. Kendi insanımız. Aklımızı başımıza toplayalım. Tek yapacağımız ne biliyor musunuz? Öyle uzun uzun mücadele değil, oy kullanırken sandığa giderken bunu iste, talep et. Bunu yapan bir millet değiliz. Ne oldu bu millete? Bu nedir onu anlamıyorum. Bu nedir, nasıl bir hava?” diye konuştu. Haber Kaynağı: Demirören Haber Ajansı ()
İlginizi Çekebilir