Hürriyet'in haberine göre, bu ara sıklıkla Krup'la karşılaşmaya başladıklarını doğrulayıp "Geçtiğimiz kış daha az rastlamıştık.
Tabii hijyen kurallarına uyum vardı, maske ve mesafe ile teması azaltmıştık. Yazın gelmesi,yasakların gevşemesiyle bizlerde biraz rahatlama oldu.
Temasın artması ile tekrardan görmeye başladık. Hızlı yayılıyor ve son günlerde klinikte sıklıkla görmeye başladık."
Bu uyarının aslında önemli bir sebebi de çocukların okula dönmesinden kaynaklı.
Krup nedir? Kovid-19 ile bir bağlantısı var mı? Çocuğunuzun Krup mu alerji mi yoksa Kovid-19 mu olduğunu nasıl anlarsınız?
ÖDEM OLARAK ORTAYA ÇIKAR
"Üst solunum yolu hastalıkları genellikle; ateş, iştahsızlık, baş-boğaz ağrısı, kulakta tıkanma hissi, öksürük, burun akıntısı ve tıkanıklığı, halsizlik, kas eklem ağrıları gibi şikâyetlerle seyretmektedir.
Krup da aslında Kovid-19 gibi bir üst solunum yolu enfeksiyonudur ses tellerinin hemen altında, soğuk algınlığının devamı şeklinde, ödem olarak ortaya çıkar.
Buna bağlı olarak nefes alma esnasında bir solunum güçlüğü yaşanır. Hastalığın en tipik bulgusu havlar biçimde boğuk bir öksürük, geceleri daha belirginleşen soluk darlığıdır. Buna halk arasında 'köpek öksürüğü' denir.
3 AY-6 YAŞ ARALIĞINDAKİ ÇOCUKLARDA GÖRÜLÜYOR
Kreş, yuva, okul gibi kalabalık ortamlarda öpme, yakın durma konuşma, hapşırma, öksürme ile havaya saçılan damlacıklardaki virüslerin, ağız ve burundan alınmasıyla kolaylıkla bulaşır. En sık rastlanan etkenlerinden birisi parainfluenza virüsüdür.
DELTA İLE BELİRTİLERİ NEREDEYSE AYNI
Normalde özel bir laboratuvar testi veya test yapılmaksızın muayene ile Krup tanısı koyardık bulaşıcılığının daha yoğun ve kolay olduğu, şu an Türkiye'de bulunma oranı yüzde 90'ı geçen Delta ve sayısı her geçen gün artan Delta Plus varyantının semptomları neredeyse aynı; boğaz ağrısı, burun akıntısı, ateş ve öksürük.
Bu semptomlarla baş vuran tüm hastalarımıza PCR testi yapıyoruz. Negatif ise Krup tedavine başlıyoruz.
Soğuk buhar uygulanması, bol ılık sıvı içirilmesi, yüksek ateş varsa ateş düşürücü verilmesini öneriyoruz.
Hastalık ağır geçiyorsa oksijen, kortikosteroid tedaviler yapılabilir. Bu hastalık sıcak sevmez! Ihlamur, adaçayı gibi bitki çaylarını da bu nedenle önermeyiz.
Yerine soğuk uygulamalar yapılmasını, bolca dinlenmeyi, bol sıvı alımı ve C vitamini takviyesi alınmalı.
Bu hastalık, elbette Kovıd-19 kadar olmasa da bulaşıcı. O yüzden hastaya çok yaklaşılmamalı.
Çocukları birbirinden uzak tutmak, hijyene dikkat etmek çok önemli. Böyle bir durumdan şüpheleniyorsanız veya teşhis aldıysanız, hele de böyle bir salgın döneminde, çocuğu okula göndermemekte fayda var."
GEÇEN YILA KIYASLA ARTIŞ VAR
Türkiye Solunum Araştırmaları Derneği Çocuk Göğüs Hastalıkları Çalışma Grubu Başkanı Prof. Dr. Ayşe Tana Aslan, okulların kapalı-çevirimiçi eğitimin devam ettiği, sokağa çıkma yasaklarının uygulandığı dönemde viral üst ve alt solunum yolu enfeksiyonlarının neredeyse parmakla sayılacak kadar az olduğunu belirterek, "Çünkü o dönemde maske-mesafe-hijyen tedbirlerine sıkı uyuluyordu.
Kuralların gevşemesi, maskelerin çıkmasıyla viral solunum yolu rahatsızlıkları yükselişe geçti.
Geçen yıla göre bronşiolit, Krup gibi viral solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle hastane başvurularında artış var.
Yüz yüze eğitime başlanmasıyla, Kovid-19 enfeksiyonu kadar, diğer enfeksiyonlarla tıpkı salgın öncesi olduğu sıklıkta karşılaşacağız."
KAYNAK: Hürriyet
Yorumlar
Kalan Karakter: