Gezmeye başlamadan önce Göynük’e mümkünse en az bir gün ayırmanızı tarih ve maneviyat kokan konakların da bir gece geçirmenizi muhabbetle tavsiye ediyorum. Fırsatınız olursa Pazartesi günleri kurulan pazarını ziyaret etmeyi, yöresel yemeklerin tadına bakmayı da ihmal etmeyin. Sonrasında Osmanlı yadigârı 800 yıllık sokakları adım adım gezerken  yorulduğunuzu fark etmeyeceksiniz. Sabahın erken vakitlerinde  ve akşam vaktinde Zafer Kulesinden Diyar-ı Akşemseddin: Göynük’ü bir bardak çay eşliğinde izlemelisiniz. Yeşil Göynük, insanı sürekli öğüten şehir hayatına inat kendinizi yeniden keşfetmeniz, unutmaya yüz tutmuş değerleri hatırlatmak için her doğan gün ile bizi tekrar tekrar çağırıyor.

Bu güzel mekân, her ne kadar Akşemseddin Hazretleri ile bilinse de Ömer Sikkin Hazretleri, Debbağ Dede ve Anadolu’nun yurt olmasına katkı sağlamış Alperenlerin de mezarları bu mübarek mekânda bulunmakta; Göynük’ün ve Türkiye’nin manevi sahipliğini, bekçiliğini yapmaktadırlar.

Yazıma başlamadan önce ifade etmeliyim ki, Göynük – Mudurnu arası araç kullanmaktan en fazla zevk aldığım güzergâhlardan birisidir. Ne demek istediğimi gezerken çok daha iyi anlayacaksınız. Bu güzergâhta seyahat etmek için üç seçeneği özellikle tavsiye ediyorum. Bunlardan biri otomobil, diğeri bisiklet ve her ne kadar yorucu olsa da yürüyerek uzun fakat zevkli bir yolculuk yapabilirsiniz.

Yola çıkmadan önce telefonunuzun ve kameranızın şarjını kontrol etmeyi ve piknik yapacak malzemelerinizi yanınıza almayı unutmayın. Mudurnu’ya varmak içinde acele etmeyin, yavaş yavaş gidin. Seyahatiniz esnasında döndüğünüz her bir viraj da yeni bir güzellik ile karşılaşacaksınız. Karşınıza çıkacak canlı tablolar sizi farklı bir atmosfere, farklı bir mekâna götürecek. Yolculuğunuzun başladığı andan itibaren karşılaştıklarınız keşke bu yolculuk hiç bitmese dedirtecek, tekrarı için bahaneler arayacaksınız. Göynük’ten adım atmaya başladığınız andan itibaren masalsı bir dünyanın kapılarının açıldığını duygusuna kapılacaksınız. Dağlara bakarken bir geyiğin sizi seyrettiğini, bir sincabın ağaçtan ağaca koşuşturmasını, önünüzden geçen tavşanı ve yol boyu akan derenin şırıltısını şahit olabilirsiniz.  Bu güzergâhta seyahat etmek her mevsim farklı bir güzelliği içinde barındırıyor. Özellikle mevsim geçişlerinde doğanın en güzel renkleri önünüze arzı endam eyliyor. Ben bazen o güzel yolu dağlar üzerinden yürümeyi, bazen de yol boyu konaklayarak gelmeyi çok istesem de arabayla tadını çıkarta çıkarta seyahati tercih ediyorum..

Göynük – Mudurnu arasının doğa yürüyüşü içinde büyüleyici bir atmosfere sahip olduğunu belirtmeliyim. Yolunuzun üzerinde ki Çubuk  ve Sünnet göllerine muhakkak uğrayın. Çevre köyleri ziyaret etmeyi ihmal etmeyin; kahvaltınızı yapmadan veya öğle yemeğinizi yemeden ve çay keyfinizi yapmadan, çeşmelerinden su içmeden ayrılmayın oralardan.  Seyahatiniz esnasında yolun virajları sizi korkutmasın, araba kullanmayı sevenlerin zevk alacağı ve her dönemeçte farklı bir fotoğrafın sizi beklediğini unutmayın.  Sıra sıra dağların arasını dolduran bulutlar masalsı bir ortama sokuyor yola revan olanları. Başı dumanlı dağlar, şırıl şırıl akan derelerin üstündeki sis, küçük çağlayanlar, Sakarya’yı çağrıştıran kıvrım kıvrım akan suları seyredenken o an şair de olabilirsiniz, ressamda.

Yol boyunca size yoldaşlık yapan dağlarda suların açtığı yollar yağmur zamanı göreceğiniz manzara derdinizi, tasanızı alıp uzaklara götürüyor adeta.

Mudurnu’ya yaklaştığınızda bir yol ayrımı karşılayacak sizi, sola giderseniz Taş kesti üzerinden Abant Gölü’ne ve Bolu’ya doğru o masalsı dünyanın devam ettiğini göreceksiniz. Sağa doğru devam ettiğinizde takdirde Mudurnu’ya uğrayarak Yıldırım Beyazıt Camii’nde bahçesinde soluklanmayı ve namaz kılmayı  ihmal etmeyin.

İyi dinlenin çünkü Bolu’ya doğru devam ederken sağlı sollu doğa harikası manzara başınızı döndürecek, nefesinizi kesilecek ve gün sonunda tatlı bir yorgunluk hissedeceksiniz. Yolculuğunuza nerede son verirseniz, böyle güzel bir memleketi bize vatan kılanlara dua etmek ve Cenab-ı Allah’a şükür için iki rekât namaz kılmayı ihmal etmeyin.

Milli bir nizamın tesis edildiği selamet içinde maddi ve manevi refaha ermiş, faziletli ve saadetli, ak bir gelecek dualarımla.