İsrail 65 gündür Filistin'e yönelik saldırı ve bombardımanlarına devam ediyor. ABD'nin koşulsuz desteğini arkasına alan İsrail adeta soykırım yaptığı Filistin'e saldırılarının durması için dünya genelinde yükselen protestolara rağmen katliama son vermek gibi bir niyeti olmadığını da açıkça ortaya koyuyor. Peki bu durumun bu hale gelmesi ve İsrail'in asıl hedefinin ne olduğuna anlamak için soruna baştan bir bakalım.
Filistin ve İsrail arasındaki çatışmalar uzun yıllardır devam etmektedir. Bu çatışmaların ardında yatan gerçek nedenler hakkında birçok tartışma bulunmaktadır.
İsrail-Filistin Çatışması
İsrail-Filistin çatışması, Filistin'in bağımsızlık mücadelesi ve İsrail'in güvenlik kaygıları arasında bir sürtüşme olarak ortaya çıkmıştır. Bu çatışma, İsrail'in 1948'de kurulmasıyla başlamış ve o günden bu yana devam etmektedir. İsrail'in Filistin toprakları üzerindeki hak iddiaları ve bölgedeki güvenlik sorunları, çatışmanın temel sebeplerini oluşturmaktadır.
İsrail'in Asıl Hedefi
İsrail'in Filistin saldırılarının arkasındaki asıl hedefi, güvenlik kaygılarından ziyade toprak genişletmesidir. İsrail, 1948'den bu yana Filistin topraklarını genişletme politikası izlemektedir. Ayrıca pandemi süreci, hemen akabinde ise Rusya-Ukrayna savaşı sebebi ile özellikle Avrupa'nın enerji ve doğalgaz'a erişim sorunu İsrail açısından büyük bir fırsat olarak görülmüş, topraklarını genişletmek sureti ile ABD'nin de desteğini arkasına alarak Akdeniz üzerinde daha fazla söz sahibi olmak istemesinden kaynaklanmaktadır. İşgal ettiği alanlarda yeni bir oluşuma gitmeyi hedefleyen İsrail bölgesel enerji ve lojistik üssü olmayı hedeflemektedir.
Türkiye'nin doğu Akdeniz üzerinde Libya ile yaptığı anlaşma sonrası stratejik üstünlüğü ele almış olması ve Türkiye-Rusya ilişkilerinin her türlü sabote ve baskı politikalarına rağmen güçlenerek devam etmesi ABD tarafında büyük rahatsızlığa yol açmıştır. ABD bölgedeki hakimiyetini kaybetmemek için Yunanistan'a adeta çıkarma yapmıştır. Güney Kıbrıs Rum kesiminde ise İngiltere başta olmak üzere ciddi bir askeri yığınak yapılmış durumdadır.
Toprak Genişletme Politikası
İsrail, toprak genişletme politikasını uygulamak için bir dizi strateji kullanmaktadır. Bunlar arasında yerleşim birimleri inşa etmek, Filistin topraklarını askeri işgal altında tutmak ve Filistinlilere ait arazileri el koymak yer almaktadır. Bu stratejiler, İsrail'in toprak genişletme politikasını desteklemekte ve Filistinlilerin yaşam alanlarını daraltmaktadır.
Uluslararası Tepkiler
İsrail'in Filistin saldırıları uluslararası arenada büyük tepkilere yol açmaktadır. Birçok ülke, İsrail'in toprak genişletme politikasını kınayan açıklamalar yapmaktadır. BM ve diğer uluslararası kuruluşlar, İsrail'in Filistinlilere ait arazilere el koymasını kabul edilemez bir durum olarak görmektedir.
Barış Süreci
İsrail-Filistin çatışmasının çözümü için birçok barış girişimi yapılmıştır. Ancak, barış süreci bir türlü sonuç vermemiştir. İsrail'in toprak genişletme politikası ve Filistin'in bağımsızlık talepleri arasındaki anlaşmazlık çözüme engel olmaktadır. Uluslararası toplum, İsrail ve Filistin arasında barışın sağlanması için arabuluculuk yapmak istese de bunu yüksek sesle dile getirmekten oldukça uzak kalmaktadır. Hatta bir çok lider İsrail'in kendi topraklarına Hamas tarafından yapılan saldırılar sebebi ile başlattığı soykırıma destek bile vermişlerdir. Fakat kendi vatandaşlarından gelen yoğun tepkiler geri adım atmalarına sebep olmuştur.
Yazımızın konusunu da oluşturan İsrail'in Filistin saldırılarının arkasındaki asıl amacının ne olduğunun temelinde TOPRAK GENİŞLETME düşüncesi olduğu gerçeğine yeni bir ilave daha yaparak toprak genişletme, ABD ile birlikte Akdeniz'de daha fazla söz sahibi olmak istemesi diyebiliriz.