Zaman ince belirsizliğe gebe sızıyordu ayaklarımın altındaki yolda.
Rüzgarın ezgisi hep adını fısıldayıp duruyordu yıldızlara serenat ederek.
Kaç gecedir uykusuz gözlerim kalabalığın arasında seni arayıp durdu bütün gece.
Sahi bu gece o gece miydi?
Hani bu şehrin dar sokaklarında ilk tanıştığımız gece bu deli rüzgarla...
Rüzgar masmavi gözleri simsiyah saçlarıyla kainatı kucaklıyordu.
Küçükken masallar anlatılırdı.
Hani bir peri vardı dilek kuyusundan çıkan, bütün dilekleri kabul eden.
Keşke diyorum bazen bir peri çıksa dilek kuyusundan.
Maziyi ayaklarımızın altına serse.
Yine yaşayabilir miydik o tebessümlü günleri seninle...
Sahi hiç mutsuzluk nedir bilmezdin sen.
Sererdin gülüşünü avuçlarıma.
Sadece bir kere mutsuz olduğunu hatırlıyorum.
Bir kirpi annesini kaybetmişti.
Sen bütün sokakları aramıştın onunla birlikte.
Sonsuzluktu dudakların.
Her satırın ayrı bir ezgiydi bu sonsuzluk aleminde.
Şarkılar söylerdin gül yüzlü güzellere...
Yorumlar
Kalan Karakter: