İlk köşe yazımda çok fazla eleştiri aldım. Örneğin şöyle demiştim: “Öyle ki sohbet etme fırsatı bulduğum birkaç ateistin tepkisinin aslında dine değil, dini zora sokan insanlara olduğunu tespit etme fırsatına eriştim.” Bu konuda yanlış anlaşıldığımı düşünüyorum. Benim kastettiğim ateist grup, “ateist Z kuşağı” idi. Gerekli açıklamayı yapmadığım için yanlış anlaşılma yaşandı.
Ben, İslam’ı kim ne derse desin, Z kuşağının hurafelerden temizleyip yeniden ayağa kaldıracağına inananlardanım. Çünkü çok fazla sorguluyorlar. Sürekli düşünüp aklediyorlar. Kur’an-ı Kerim’in defalarca “Hiç düşünmez misiniz? Akletmez misiniz?” diyerek vurguladığı ayetlerini yok sayıp “Sorgularsanız dinden çıkarsınız” diyerek insanları kendilerine itaat ettirme çabasında olan kesime rağmen, Z kuşağı sürekli bir sorgulama ve akletme hâlinde. Üstelik sordukları sorulara da çoğu zaman mantıklı cevaplar alamıyorlar.
Geçen sene zorla bir tarikatın sohbetine götürüldüm. Gençleri etrafına toplamış bir hanımefendi vaaz veriyordu. Vaaz sırasında uydurma hadisler kullanmaya başladı. Sohbetten sonra yanına gidip hadislerin uydurma olduğunu söyledim. Aldığım cevap beni şok etti: “Bazen uydurma hadisler daha faziletli olabiliyor” dedi. İşte Z kuşağı, böyle hurafelerle karşılaşınca dine karşı bir tutum geliştirmeye başlıyor.
Bu uydurma hadislere bir örnek vereyim: “Bir kadın, kocasının vücudundan çıkan kurtları diliyle yalayarak temizlemedikçe iman etmiş olmaz.” Bu hadis, Hanbelî’nin Müsned’inde geçiyor. Şimdi gelin, güvenilir saydığınız bu kaynakta yer alan bu uydurma hadisi Z kuşağına anlatın. Hâliyle gençler, gerçek dini ayırt ediyor ve kendilerini bu uydurma din anlayışından korumak için ateist olduklarını ilan ediyorlar.
Yorumlar
Kalan Karakter: