3 Krallık Dönemine Yüzeysel Bir Bakış (1)
Yayınlanma :
06.09.2021 11:28
Güncelleme
: 24.02.2025 18:32


Çin Tarihinde önemli yer tutan ve hatta günümüzde bile bir çok popüler mecrada varlığını sürdüren tarihi kişilikleri yüzeysel bir bakış açısıyla incelemeye hazır mısınız? Hazırsanız 3 Krallık döneminin mimarlarından birisi olan Cao Cao’nun hayat hikayesiyle başlayalım.
Doğu Han Hanedanlığında görev yapan hadımlardan birisi olan Cao Teng kendisine bir evlatlık almıştı. Ms. 155 yılında bu evlatlığının Cao Cao isimli bir çocuğu oldu. Cao Cao küçük yaşlardan itibaren kendisini savaş sanatları alanında geliştirmeye çalıştı ve 20 yaşına geldiğinde ilk kez resmi bir görevli olarak kolluk kuvvetlerinden birisinin başına getirildi.
Kanunlara uyulması hususunda aşırı bir hassasiyeti olduğu için verdiği ilk emir, kanunları ihlal edenin kim olduğuna bakılmaksızın kırbaçlanması oldu. Tabi üst düzey yöneticiler içerisinden kanunlara uymayan kişiler oldu. Cao Cao geri adım atmadı ve kanunlara uymayanları cezalandırdı. Bunun üzerine üst düzey yetkililer, Cao Cao’yu merkezden uzaklaştırabilmek için,onun Dunqiu Valisi olarak görevlendirilmesini sağladılar. Ancak bu durum Cao Cao’nun daha da güçlenmesine yol açtı.
Cao Cao merkezden uzakta kendi özel ordusunu kurup güçlenmeye devam ederken 184 yılında başkentte büyük bir isyan çıktı. İmparator ise isyanı bastırması için Cao Cao’yu görevlendirdi. Cao Cao isyanı rahat bir şekilde bastırdı ve imparator tarafından daha geniş çaplı orduların başına komutan olarak atandı. Bu durum Cao Cao’nun etkinliğinin ciddi oranda artmasına neden oldu. 189 yılına gelindiğinde ise dönemin imparatoru öldü ve yerine henüz çocuk yaşta olan oğlu imparator oldu. Bunun üzerine devlet yönetiminde hadımlar ve imparatoriçe güç sahibi olmaya başladı. Soylu liderlerden olan He Jin ve Yuan Shao, Liang eyaletinin valisi olan Dong Zhuo’yu imparatoriçeyi öldürmekle görevlendirdi. Dong Zhou çok büyük bir orduya ve yetenekli generallere sahip bir derebeydi. Başkente giriş yaptı ve imparatoru tahttan indirip yerine kendi kuklası olacak birini imparator olarak geçirdi. He Jin zaten Dong Zhou başkente girmeden önce hadımlar tarafından idam edilmişti. Yuan Shao ise gücü eline geçirmeyi umsa da işler beklediği gibi gitmemişti. Dong Zhou’nun zulüm dolu dönemi başlamıştı. Dong Zhou her ne kadar gücü elinde tutsa da sarayda görevli üst düzey yöneticiler, yalnızca ondan korktukları için onu destekliyormuş gibi görünüyorlardı. Bunun farkında olan Dong Zhou, Cao Cao gibi büyük işler başarmış birini kendi tarafına çekmek istedi ve ona yüksek rütbeler ve armağanlar teklif etti. Ancak Cao Cao bu teklifi reddetti. Bunun üzerine Dong Zhou, Cao Cao hakkında idam fermanı yayınlattı. Fakat Cao Cao merkezden uzaktaydı ve az çok etkinliği vadı o yüzden bu ferman hükümsüz kaldı.
Zaman ilerledikçe Dong Zhou gücünü iyice artırdı ve kendisini imparator naibi ilan ettirdi. Bunun üzerine 191 yılında farklı eyaletlerin valilerinden oluşan 18 derebeyi bir araya gelerek Dong Zhou’ya karşı büyük bir ordu kurdu. Bu ordunun başkomutanı Cao Cao oldu. Öncü birliklerin başına 18 derebeyinden birisi olan General Sun Jian (Oğlu Sun Quan, Wu İmparatorluğunu kurmuştur.) geçirildi.
Öncü birlikler başarılı oldular ancak gerekli teçhizatın sağlanamamasından ötürü Sun Jian, Dong Zhou’ya karşı kurulan birlikten ayrılma kararı aldı. Daha sonra 192 yılında Dong Zhou’nun manevi çocuğu olan Liu Bu, Dong Zhou’yu öldürdü. Bunun üzerine Dong Zhou’ya karşı kurulan birlik dağıldı ve derebeyler güçlenmeye başladı.
Başta Yuan Shao ve Yuan Shu kardeşler olmak üzere Cao Cao, Liu Bei, Sun Ce (Sun Jian’ın büyük oğludur.) gibi derebeyleri kendi bölgelerinde güçlenip asker yetiştirmeye odaklandı. Tüm derebeyler arasında en güçlü olanı Yuan Shao’ydu. Yuan Shao, sayıca büyük ve elit askerlerden oluşan bir orduya ve geniş topraklara sahipti. Bunlara ek olarak uzun yıllar idare edebileceği şekilde erzak stokuna sahipti. Ancak yapmış olduğu politik hamleler bu avantajlı konumunu dezavantajlı bir konuma dönüştürmüştü.
Yuan Shao’dan sonra ise en güçlü derebeyi Yuan Shu’ydu. Üvey abisi Yuan Shao kadar büyük bir ordusu olmasa da diğer beyliklerden daha büyük bir ordusu ve bütün beyliklerden daha fazla erzak stoku vardı. İki kardeş belki güçlerini birleştirse çok daha farklı sonuçlar ortaya çıkabilirdi ancak kardeşlerin arası iyi değildi ve her ikisi de gücün kendisinde toplanmasını istiyordu.
Ülkenin dört bir yanında derebeylerin hakimiyeti sürerken sarayda Dong Zhou sonrasında büyük bir otorite boşluğu meydana gelmişti. Dong Zhou’nun adamları, Dong Zhou öldükten sonra saraya sadakatlerini sundular ve af talep ettiler. Ancak dönemin içişleri nazırı olan Wang Yun’un etkisiyle af talepleri reddedildi. Bunun üzerine bu ordu saraya saldırdı ve saray kuvvetlerini ağır bir yenilgiye uğrattı. İmparator ve maiyeti ile birlikte saray erkanı başkentten kaçtı. Daha sonra yolda Cao Cao ordusu ile birlikte imparatoru ele geçirdi ve imparator bu kez de Cao Cao’nun kuklası oldu.
Cao Cao’nun ordusu ve toprakları hem Yuan Shao’dan hem de Yuan Shu’dan çok azdı. Buna rağmen Cao Cao onlarda olmayan çok güçlü bir silaha sahipti. İmparator onun elindeydi. İstediği kişiye imparatorluk emri gönderebilirdi.
Her ne kadar derebeyler kendi bölgelerinde etkin olsalar da hepsi meşruiyetlerini hanedana sundukları bağlılıktan almaktaydılar. Bunu çok iyi bilen Cao Cao zekasını konuşturdu ve tüm derebeylere imparator adına mektuplar gönderdi. Bu mektuplarda derebeylerine imparatorun önemli rütbeler verdiği yazılıydı. Derebeyler unvanları kabul ederlerse doğal olarak Cao Cao’nun üstünlüğünü kabul etmiş olacaklardı. Eğer unvanları kabul etmezlerse de imparatora isyan etmiş sayılacaklardı. Tüm derebeyler zamanı geldiğinde imparator olmak istiyordu. Ancak bunu ilk yapan kişi, karşısında imparatorluk sarayıyla birlikte diğer tüm derebeylerini de görecekti. O yüzden herkes temkinli davranıyordu. Derebeyler çareleri olmadığı için sırasıyla unvanları kabul ettiler ancak saraya gitmeyi kabul etmediler. Aralarından yalnızca bir kişi emri kabul etmedi. O kişi Yuan Shu’ydu. Yuan Shu emri kabul etmediği gibi 197 yılında kendisini imparator ilan etti ve 2 yıl ayakta kalan Zhong Hanedanı’nı kurdu.
Devam edecek...
Yorum Yazma Kuralları
Lütfen yorum yaparken veya bir yorumu yanıtlarken aşağıda yer alan yorum yazma kurallarına dikkat ediniz.
Türkiye Cumhuriyeti yasalarına aykırı, suç veya suçluyu övme amaçlı yorumlar yapmayınız.
Küfür, argo, hakaret içerikli, nefret uyandıracak veya nefreti körükleyecek yorumlar yapmayınız.
Irkçı, cinsiyetçi, kişilik haklarını zedeleyen, taciz amaçlı veya saldırgan ifadeler kullanmayınız.
Türkçe imla kurallarına ve noktalama işaretlerine uygun cümleler kurmaya özen gösteriniz.
Yorumunuzu tamamı büyük harflerden oluşacak şekilde yazmayınız.
Gizli veya açık biçimde reklam, tanıtım amaçlı yorumlar yapmayınız.
Kendinizin veya bir başkasının kişisel bilgilerini paylaşmayınız.
Yorumlarınızın hukuki sorumluluğunu üstlendiğinizi, talep edilmesi halinde bilgilerinizin yetkili makamlarla paylaşılacağını unutmayınız.
Yorumlar
Kalan Karakter: