Merhaba dostlar. Bu gün yazımı spor camiasında yaşanan ilginç gelişmeler üzerine hazırlamak istedim. Yakın zamanda sona eren ve gerek açılış öncesi yaşananlar gerek açılışta sergilenen rezillik ve dahası da müsabakarda yaşanan cinsiyet tartışmaları ile yıllarca çok da güzel olarak hatırlamayacağımız Paris olimpiyatları.
Tüm branşlarımızda başarı çıtamızın gümüş madalyanın ötesine geçemediği bir olimpiyat. Gençlik ve Spor Bakanımız Osman Bak faturayı federasyonlara kesti. Sonrasında bakalım nasıl gelişmeler yaşanacak. Ama asıl dikkat çekmek istediğim konu ise futbol.
Geçtiğimiz ay Türkiye Futbol Federasyonu yeni başkanına kavuştu. İbrahim Hacıosmanoğlu ve ekibine başarılar diliyorum. Çok zor bir dönemde direksiyona geçtiler. Saha içi ve saha dışı olaylara gebe bir sezonun hemen başındayız. Sebebine gelince geçen yıl şampiyonluk ipini göğüsleyen Galatasaray olmasına rağmen en az Galatasaray kadar şampiyonluğu haketmiş olan bir Fenerbahçe vardı sahada.
Fenerbahçeli taraftarlar ve futbol camiasından bir çok kişi geçmiş dönem görevde olan federasyonun Galatasaray'a ayrımcılık yaptığı, oynanan maçlarda Galatasaray'a tolerans tanındığı ve haksız yere bir çok puan aldığı şeklinde serzenişleri olmuştu. Böylesine iddiaların gölgesinde bir şampiyonluk yaşadı Galatasaray.
Fenerbahçe yönetiminin önce Suudi Arabistanda Süpe Kupa maçına çıkmaması, 7 Nisan'da Galatasaray ile Şanlıurfa'da oynadığı süper kupa maçına U-19 takımı ile çıkması ve maçın 2.dakikasında sahayı terketmesi ile Galatasaray'a adeta hediye edilen kupa meselesini de üzerine ekleyince taraftarlarda bir sinir birikimi söz konusu oldu.
Bu gün oynanan Göztepe-Fenerbahçe maçında Ali Koç'a yapılan çirkinliği futbol sahalarında asla görmek istemeyiz. Trabzonspor'a şampiyonluk yaşatmış teknik direktörü Abdullah Avcı'nın şahsi telefonundan da hakaret ve tehditlere maruz kalmasını da kabul edemeyiz.
Fakat ortada hergün yükselen bir nabız var. Başta büyük takımların başında olan klüp başkanları olmak üzere Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), teknik adamlar, spor yorumcuları türk futbolunun ve tribünlerin normale dönmesi için ellerini taşın altına sokmak zorundalar. Bu konu 1 günlük 2 günlük bir konu olmadığı gibi 1-2 günde çözülecek bir konuda değildir. Temennimiz çok daha büyük olaylar yaşanmadan sahada oynanan futbolu konuşuyor ve yazıyor olmamızdır.
Yorumlar
Kalan Karakter: