Henüz yedi yaşında yetmişlik dedesinin en az beş yaş önüne geçmesi için göz pınarları kurumuş hayırsızlar tarafından evvela itina ile gözleri yaşlandırılmış, kirpikleri Tuna'yı aratmamış, aratmayan dargınlara sorun, onlar tanır beni!
Gözlerine uzanan ellerinin "aya" isimli içlerine sırılsıklam gözlerinin o masmavi rengine baka baka; "nasır" denilen izler yerleştirilip, tek bir defa olsun nasıl diye sormasına müsaade edilmemiş yorgunlara sorun, onlar tanır beni!
Çıkar seçimleri için okşanan saçları çocuksu bir korkuyla esir edilip; "eğ, kaka" ifadesinden mahrum, itile kakıla kar beyaz mevsimlere sürgün edilmiş mazlumlara sorun, onlar tanır beni!
Dediğine kulak tıkanıp yediğine ise pür dikkat kesilmiş olan odakların; "odalarda ışıksız" esaret emirleri ile sarıp sarmalanan ve kahkahalar eşliğinde duman duman üflenen o menfaat ıslıklarına çaresizlik içinde kulaklarını tıkayıp; bir battaniye altında, tüm sorumluların anasına avradına söve söve cenin olup kıvrılan, gönlü kırılmış küskünlere sorun, onlar tanır beni!
Dün öngördüklerini, gününü gün edebilmek için umursamamış dümbüklerin peydahladığı şu malûm p*çler ile her gün yeniden kanıtlarken; sonuçlardan çok sebepler için içten içe kan ağlamış ve ağlayan bi'çare nefeslere sorun, onlar tanır beni!
Elde edilmemek için,
Ele avuca düşmemek için ,
Elden ele dolaşmamak için...
Mutlaka ama mutlaka el ele vermeli diyenlerin, hurafeler ile güle oynaya elini kolunu bağlayan dünün haram aştan şişman, günümüzün ise baştan ayağa pişman olanlarına tiksinerek değil, acıyarak susmuşlara, susanlara sorun, onlar tanır beni!
Velhasıl;
"Yaşarken ölmek ne demek?" sorusunun cevabı o örnek insanlara sorun, onlar tanır beni!..
7 Nisan 2024