Yüzünü dahi görmeye tahammül edemeyenlerin yüzlerine bakınca utanacaklarını falan görmek için ardına dönüp bakmayacak ve dün olduğu gibi başın dik, alnın açık adım adım gideceksin!
Varlığından mahrum etmekle vereceğin cevabın, en sessiz ve en doğru cevap olduğunu bilerek gideceksin!
Ardında keşkelerinden başka göreceğin hiç birşey olmadığını bilerek, yalnızca dost dediğin birkaç yüreğe yürekten sarılacak; gideceksin!
Sıkıştığında imdat diye haykıran rahatladığında ise sen yokmuşsun gibi tavır alan herkesi söküp atacaksın yaşamından..
Yardımına koştuğun, el ele tutuştuğun ve ben varım diye uğruna boğuştuğun herkesin gerçekte neler geçiyor akıllarından gördün; gideceksin!
Kimsesizlik kokusuyla zifiri karanlık içinde kırık dökük bir kanepede kıvrılarak sarılacaksın kendi yanlızlığına. Nefret edilecek rutubetin, şer dillerden, kem gözlerden daha zarif olduğunu görecek ve gideceksin!
Yarana sebep yarine sarılır gibi sarılacaksın yastığına ve karanlığa alıştırdığın bakışlarını sabitleyerek içini döktüğün tavana; bir film gibi izleyeceksin mazinin akışını..
Kirpiklerini sayısız oflar çekerek yumacaksın belki mümkün.. fakat asla, ama asla bir kez daha göz yummayacaksın hiç kimseye. Gideceksin!
Gideceğin yerde neler göreceğin, neler ile karşılaşacağın kaderin olacak. Fakat; görmezden gelenlerin riyakar bakışlarını görmeyecek olduğun gerçeğinin elini tutarak, gideceksin!
Yine helâl yiyeceksin her zaman olduğu gibi.
Eski giyeceksin belki ama, tertemiz olacak alnın gibi. Kirlenmiş yüzlerin sahte sözlerinden uzak, eğilip bükülmeden yalana ve harama, adam gibi başı dik ve alnın açık, ardına bakmadan..
Ölüm bile olsa gidecek, öleceksen bile ADAM gibi öleceksin arkadaş!..