Hayatta pek çok kez bir şeyleri değiştirmek veya yeni bir başlangıç yapmak isteriz. Ancak çoğu zaman bunu erteler, bahaneler üretir ve bir türlü gelmeyecek bir geleceğe bırakarak farkında olmadan kendimize bir eylemsizlik eylemi yaşatırız. Oysa hayatta yaptığımız ya da yapmadığımız her şey bir tür eylemdir. Bu eylemleri aktif ya da pasif olarak kategorize edebiliriz.
Bu bağlamda değerlendirildiğinde, insan yaşamı yüz yıl olsa da sonsuzlukla kıyaslandığında oldukça kısa bir süredir. Özellikle 20-50 yaş arası, genellikle en aktif ve üretken dönemimiz olarak kabul edilir. Bu sınırlı zaman diliminde yaşamımızı daha verimli ve mutlu bir şekilde sürdürebilmek için harekete geçmek şarttır. İstemek, düşünmek ya da sadece plan yapmak yeterli değildir. Eğer bu adımları eyleme dönüştürmüyorsak, aslında eylemsizlik içinde kalmışız demektir.
Eyleme geçmek için öncelikle doğru bir karar almak gerekir. Ancak kararın kendisi kadar, bu kararı hayata geçirirken atılan adımlar da büyük önem taşır. Çünkü bir kez harekete geçildiğinde geri dönüş her zaman mümkün olmayabilir. Kararı almadan önce durup yeniden düşünmek için fırsat vardır; ancak karar verildikten ve harekete geçildikten sonra kararlılıkla yola devam etmek gerekir.
Eylem, düşüncenin ve kararın somut bir harekete dönüşmesidir. Bu süreçte sıkça sorulan “Bu iş nasıl olacak?” sorusu, karar aşamasında bir öğrenme aracı olabilir. Ancak eyleme geçildikten sonra aynı soru, kişiyi kararsızlığa ve şüpheye sürükleyebilir. Bu da alınan karara duyulan güveni zedeler.
Karar ve Eylemin İncelikleri
Karar ve eylem arasına zaman girdiğinde birey, bu kararı sorgulamaya, tereddüt etmeye ve pazarlık yapmaya başlar. Bu süreç, şüphe ve kararsızlık kapısını aralayarak kişiyi aldığı karardan uzaklaştırır. Dolayısıyla karar alındığında hızlı ve kararlı bir şekilde harekete geçmek, başarıya ulaşmanın temel anahtarıdır.
Bu sürecin ardında iki önemli kavram yatar: azim ve hırs. Azim, sürekliliği ve kararlılığı ifade ederken, hırs ne pahasına olursa olsun sonuca ulaşma çabasını temsil eder. Ancak burada kıymetli olan azimdir. Çünkü azim, yalnızca hedefe ulaşmayı değil, aynı zamanda sürecin kendisinden keyif almayı da içerir.
Eylemsizlik ve Stres
Bir şeyi arzulayıp harekete geçmiyorsanız, bu durum zihninizde ve bedeninizde strese yol açar. Beyin, bir hedef doğrultusunda enerji üretir; ancak bu enerji eyleme dönüşmezse vücutta birikir ve zamanla bozulur. Bozulmuş enerji, performansa dönüşmediği sürece stres yaratır.
Stres, aslında yoğunlaşmış bir enerjidir. Bu nedenle, karar aldıktan sonra harekete geçmek, stresten kurtulmanın en etkili yollarından biridir. Örneğin, uzun zamandır düzenlemeyi düşündüğünüz bir dosya masanızda bekliyorsa, zihniniz bu işi tamamlamak için enerji üretir. Ancak eyleme geçmezseniz, bu enerji boşa çıkar ve strese dönüşür. Oysa bu işe başlamak ve tamamlamak, yalnızca stresi ortadan kaldırmakla kalmaz; üretkenliği artırır ve sizi daha iyi hissettirir.
Plan ve Eylem
Bir hedefe zaman sınırı koyduğunuzda buna plan denir. Batı toplumları genellikle plana ağırlık verirken, Doğu toplumları daha çok eyleme yönelir. Ancak bir işin başarıyla tamamlanabilmesi için plan ve eylemin bir arada yürütülmesi gerekir. Bu iki unsur dengeli bir şekilde kullanıldığında, insanlar hem hayatlarını hem de işlerini daha verimli bir şekilde yönetebilirler.
Örneğin, bir şirkette yeni bir ürün geliştirme projesi yürütülüyorsa, kapsamlı bir plan yapılması gerekir. Ancak planlama süreci uzarsa ya da ekip harekete geçmekte gecikirse, rakipler piyasaya önce çıkabilir. Diğer yandan, plansız bir şekilde hemen üretime geçmek, kalite sorunlarına yol açabilir. Başarı, detaylı bir planı hızla eyleme dökebilmekte saklıdır.
Eylemsizlik de Bir Eylemdir
Eylemsizlik, aslında bir eylem biçimidir. Bir şey yapmamayı tercih etmek de bir seçimdir ve bu tercih, geleceği şekillendirir. Her zaman büyük adımlar atmak zorunda değiliz; küçük ama sürekli eylemler bile bizi hedeflerimize yaklaştırır.
Ziya Paşa’nın şu sözü, eylemin değerini en güzel şekilde anlatır:
"Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz; şahsın görünür rütbe-i aklı eserinde."
Hayat, kelimelerle değil eylemlerle ilerler. Cesaretle karar verip harekete geçtiğinizde, hayatınızın hikayesi büyür ve sizi daha ileriye taşır.
Karar ve Eylem
Eylemsizlik, bir başlangıç yapmaktan daha zorlayıcıdır. Hayallerinize doğru atılan her adım, hayatınızda bir değişim yaratır. Unutmayın, harekete geçmek cesaret ister; ama bu cesaret, sizi hayallerinizin ötesine taşır.
"Hayaller, eyleme dönüşmediği sürece sadece birer masaldır. Ama cesaretle atılan her adım, masalları gerçeğe dönüştürür."
Arzu Tarakcı
Yorumlar
Kalan Karakter: