Net olmanın bedeli nedir? Hayatımızı daha kolay mı, yoksa daha zor mu kılar? "Net ol," "Ben net bir insanım" gibi ifadeleri sıkça duyarız. Ancak gerçekten her durumda ve her koşulda yeterince net olabiliyor muyuz? Hayata, insanlara ve olaylara karşı net bir duruş sergilediğimizde, karmaşanın büyük ölçüde önüne geçebiliriz. Çünkü hiçbir zaman sahte olan, gerçeğin yerini alamaz. Diklenmeden dik durabilmek netliğin temel ilkesidir.
Muğlak konuşmak ve belirsiz ifadeler kullanmak hem yanlış anlaşılmamıza neden olur hem de karşımızdaki kişiye karmaşık mesajlar verir. Bu durum zamanla insanların hayata ve diğer insanlara karşı güvensizlik geliştirmesine yol açabilir. Belki bir ya da iki seferde değil, ama tekrarlanan durumlar ve kişiler üzerinden uzun vadede güvensizlik ortaya çıkar.
Hayatın her alanında — ticarette, ilişkilerde, sosyal yaşamda ve kendimize karşı — net kararlar almak ve net tutum sergilemek kişiyi daima diğer insanlardan bir adım öne taşır. Günümüzde özellikle ikili ilişkilerde belirsiz vaatlerde bulunmak veya ne istediğini açıkça ifade edememek büyük sorunlara yol açmaktadır. Bu tür durumlar, ilişkilerin sürekli tartışma ve anlaşmazlık döngüsünde sıkışmasına ve nihayetinde kopmasına neden olur.
Bir ilişkide söyledikleriniz ile yaptıklarınız paralel ilerlemelidir. Söylenen ile davranış farklı olunca burada netlikten ve güvenilirlikten söz edilemez. Örneğin, bir erkek kadına "Sinemaya gidelim" der ve sonra "Başka bir işim var" diyerek vazgeçerse, bu durum tekrarladığında güven duygusu ortadan kalkabilir. Günümüzde şahsiyet sahibi insan dediğimiz — ki bunun cinsiyeti yoktur — söyledikleri ile yaptıkları tutarlı olan kişilerdir.
Netlik, ilişkilerin başlangıcından itibaren bilinçli bir şekilde zarar verilmesini engeller. Örneğin, bir ebeveynin net bir tutum sergilemesi, çocuğun davranışlarını daha sağlıklı bir şekilde şekillendirebilir. "Kurallara uymayan çocuk evden kaçar diye kural koymamak" gibi düşünceler ebeveynlerde endişe yaratabilir. Ancak bu riski göze almadan kalıcı bir çözüm sağlamak çoğu zaman mümkün değildir.
Çocuk eve döndüğünde ebeveyn sevinçle karşılarsa bu geçici bir düzeltme yaratır. Bunun yerine daha yapılandırıcı bir dil tercih edilebilir: "Evimizin bazı kuralları var ve bunlara uyulmasını bekliyorum," diyerek net bir tavır sergilemek önemlidir. Netlik, olumsuz gidişatı bozarak yapıcı değişimlerin kapısını açar.
Konfüçyüs, "Sözler net olmalı ki düşünceler de berrak olsun" diyerek iletişimdeki sadelik ve anlaşılabilirliğin önemini vurgular. Epiktetos ise, "Netlik, özgürlüğün kapısını açar" diyerek net olmanın bireysel karar alma becerisini artırdığına dikkat çeker.
Beklentiler daima zorlayıcı süreçler doğurur. Bir ilişkide "Seni çok seviyorum ve sensiz yaşayamam" diyen kişinin bir süre sonra "Artık seni hayatımda görmek istemiyorum" aşamasına gelmesi, başlangıçta net olunmaması ve ilişkinin belirli aşamalarının göz ardı edilmesi nedeniyle yaşanır.
Bu durum yalnızca flörtte değil, evliliklerde de benzer şekilde işlemektedir. İnsanlar bazen iki yıl sonra ulaşılması gereken bir aşamaya üç günde gelerek süreci yönetemez hâle gelirler. Aynı durum ticarette de geçerlidir. Hedef belirleyip adımları planladığınızda ve aşamaları sırayla takip ettiğinizde kalıcı ve sürdürülebilir bir iş yönetimi sağlarsınız. Bugün uzun yıllardır ayakta kalan işletmelerin ortak bir yöntemi olduğunu görmek mümkündür: planlı ve net bir ilerleyiş.
Psikoloji alanında da netlik, belirsiz iletişimin bireylerde stres ve güvensizlik yarattığını pek çok çalışmayla ortaya koymuştur. Albert Einstein’ın “Basit ve net bir anlatım, bilgeliğin anahtarıdır” sözü de bu bağlamda dikkate değerdir.
Net olmak yalnızca sözlerde değil, eylemlerde de var olmalıdır. Netlik bireyi daha güvenilir kılar ve karmaşayı ortadan kaldırır. Hayatta dik durabilmek ancak diklenmeden net olabilmekle mümkün hale gelir. Hayat, net bir duruş sergileyebilenlere daha az karmaşık yollar sunar.
"Netlik cesaret ister, ama belirsizliğin kaosuna karşı en güçlü kalkan odur."
Arzu Tarakcı