Konuyla ilgili bir şeyler yazmak için ortalığın biraz durulmasını bekledim. Yanlış şeyler söylememek için… Durum henüz net olarak anlaşılmamışken iki karşıt görüşün dillendirildiğini duyduk. İki taraf da savundukları şey konusunda son derece netti. Kesin bilgi sahibi oldukları için değil, ideolojik bir mutlakçılık sebebiyle.
Bir taraf “Eyy Müslüman, böyle uydurma haberlere inanarak birilerinin oyununa gelme. Olur mu hiç altı yaşında evlilik? İnanma!” diyordu. Diğer taraf ise “Zaten DAEŞ de gerçek İslam’ı temsil ediyor. Peygamberiniz de altı yaşında bir çocukla evlenmemiş miydi?” gibi şeyler dedi. Hatta Uğur Kutay, ileri giderek hakaret de etti.
Müslümanlar şunu kabul etmeli; yanlış işler yapan Müslümanlar da vardır. Hatta Yemen gibi İslam ülkelerinde çocuk evlilikleri oldukça yaygındır. Ülkemizde de bunu meşru gören zihinler vardır.
Öte yandan “bir kısım medya” ve bazı çevrelerde, İslam’ı ve İslam’a ait her şeyi kötü göstermek için ciddi bir çaba sarf edilmekte. Bu bir hakikat arama gayreti değil, öteki olarak gördüğünü şeytanlaştırma teşebbüsü.
Bunu söylendiğinde o kesimden, “Pedofili İslam tarihinin bir parçası değil mi?” ya da “Peygamberiniz de Ayşe’yle, o altı yaşındayken evlenmemiş mi?” gibi sorularla karşılaşabiliyorsunuz. Bu iki sorunun cevabını vereyim.
“Pedofili” kavramı modern bir kavramdır. Çocuklarla cinsi münasebetin yanlış bir şey olduğu, yakın zamanda, ancak 150 yıl kadar önce bir norm olarak kabul edilmiştir. “İslam’ı bu şekil de mi savunuyorsun, böylesi bir şeyi mazur göstermeye mi çalışıyorsun?” diyenler olabilir. Onlara, “Hayır önce tüm yazdıklarımı okuyun.” diyorum.
Bin sekiz yüzlü yılların başına kadar ortalama insan ömrü otuz yaşın altındaydı. Dolayısı ile insanların neslini sürdürebilmesi, çok erken yaşta evlenmelerine bağlıydı. İnsan ömrü, endüstri devriminin Avrupa’da boy göstermesiyle artmaya başladı. Makineleşme ve seri üretim, kas gücünün önemini azaltarak insanların daha fazla şeyi daha kolay tüketebilmesini sağladı. İnsan ömrü uzamaya başladığında kız çocuklarının erken yaşta cinsellik ve evlilik konusundaki sorumluluklarının sınırlandırılması gerektiği düşüncesi kabul görmeye başladı.
On dokuzuncu yüzyılda yaşamış İngiliz kadın hakları savunucusu Josephine Butler, küçük yaşta cinselliğin sınırlanması ve pedofilinin kötü bir şey olduğunun toplumsal bir norm olarak kabul edilmesi için büyük çaba sarf etti.
Bu dönem öncesi dünyanın hiçbir yerinde pedofili ile ilgili bir norm bulunmuyordu. Dolayısı ile “çocuk gelin” durumu sadece İslam toplumlarında değil tüm medeniyetlerde vardı. O dönemde henüz bir norm olarak yanlış kabul edilmiyordu ve insan ömrünün çok kısa olması sebebiyle erken evlilik bir gereklilikti. Tüm dünyada… Bunu İslam’a ait bir durum gibi göstermek, İslam’ı bunun üzerinden tartışmalı hale getirmeye çalışmak sahtekârlıktır.
Gelelim ikinci soruya, Hz. Ayşe’nin evlilik yaşına. Buhari’ye ait hadis kitabındaki tüm hadisler, ehlisünnet tarafından sahih yani doğru olarak kabul edilir. Bu kaynakta Hz. Ayşe, peygamberimizle evlendiğinde altı, zifafa girdiğinde dokuz yaşında olduğunu anlattığı hadisler vardır. “En muteber hadis kitabında Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı altı olarak geçiyorsa bunu böylece kabul etmek gerekmez mi?”
Hayır, burada bilinmesi gereken bir şey daha var. Cahiliye döneminde kız çocuklarının yaşı, buluğa erdikleri çağdan itibaren sayılırdı. Bu gelenek İslam’ın ortaya çıkmasından sonra da bir süre devam etti.
Kur’an’da da belirtildiği üzere cahiliye döneminde pek çok kız çocuğu, buluğ çağına erişmeden diri diri gömülerek öldürülürdü, kendi babaları tarafından. Başka bir kabileyle yaptıkları savaşta yenilirlerse düşman eline geçip cariye olmasınlar diye. Fakat bir biçimde aileleri tarafından öldürülmeyen kız çocukları buluğ çağına eriştiklerinde “Darülnedve” adı verilen bir meclise getirilirlerdi. Burada “Dir” adı verilen bir ritüelde kendilerine beyaz bir gömlek giydirilirdi ve adet görmeye başladıkları umuma duyurulurdu. Bu ilan, aynı zamanda kız çocuklarının ailelerince öldürülmeyeceği anlamı da taşıyordu. Buluğ çağa ulaşmayan kız çocuklarının yaşı, kendi ebeveynlerince öldürülme riski olması sebebiyle sayılmazdı. Ancak “Dir” seremonisinden sonra yaşları sayılmaya başlardı.
Dolayısı ile Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı ile ilgili hadislerde naklin sahih olması itibarı ile hiçbir sorun yoktur. Fakat yaşının sayılma yöntemi farklıdır. Yani Hz. Ayşe’nin evlilik yaşı = Buluğ yaşı + altıdır. Zifaf yaşı= Buluğ yaşı + dokuzdur.
“Evlendiğinde bebeklerle oynuyormuş ama. Öyle bir hadis var.” Evet var. O hadiste olayın Hayber ya da Tebük Sefer’inden sonra olduğu da yazıyor. Tebük Seferi 630 yılında oldu. İddia edildiği gibi Hz. Ayşe evlendiğinde altı yaşında bile olsa 630 yılında bir çocuk değil, genç kız oluyor. Yani evliyken oyuncaklarla oynaması, onun çok küçük yaşta olduğunu kanıtlamaz.
Aksine, Hz. Ayşe’nin evlendiğinde genç kız olduğunu destekleyen pek çok başka delil var. Bunlardan bazıları:
- Hz. Ayşe’nin, Peygamber efendimizden önce başka biriyle(Cübeyr ibn Mut’im) nişanlı olması.
- Hz. Ayşe’nin ablasının, kendisinden on yaş daha büyük olduğunun ve ablasının (Hz. Esma) hicret’te yirmi yedi yaşında (dolayısı ile Hz. Ayşe’nin hicrette yani evlenmeden iki yıl önce on yedi yaşında) olması
- Hadislerin geneline bakıldığında Hz. Ayşe, Peygamberimizle erkenden evlendiği için psikolojisi bozulmuş bir kişi değil, olgunluk çağına ulaşmamış biri gibi hareket ediyor. Mesela belli bir olgunluğu ulaştığı için Peygamberimiz vefat eden ilk eşinden bahsettiğinde, Hz. Ayşe, kadınca bir hisle Hz. Hatice’yi kıskanıyor.
- Bir Buhari hadisinde Hz. Ayşe’nin, İslam’ın ilk yıllarını anlattığı hadisler vardır. Örneğin İslam’ın beşinci yılında babası Ebubekir’in Habeşistan’a hicret ettiğini anlatıyor. Bu olay 615 yılında vuku bulmuştur. Bu olayı hatırladığına göre 615 yılında Hz. Ayşe en az 6-7 yaşlarında olmalıdır. Bu durumda evlendiği 624 yılında en az 14-15 yaşlarında olmalıdır.
- Başka bir Buhari hadisinde ise Hz. Ayşe, Kamer Suresi’nin 46. Suresi indiğinde kendisinin çocuk olduğunu ve oyun oynadığını anlatıyor. Yukarıdaki sure 614 yılında indirilmiştir. Hz. Ayşe’nin 9 yaşında zifafa girmesi için 615 yılında doğmuş olması gerekir. Fakat 615 yılından önceki yıla ait anıları vardır.
Yukarıdaki maddelerden ve daha pek çok başka rivayetten de anlaşılıyor ki Hz. Ayşe evlendiğinde çocuk yaşta değildi.