Ülkemizde kalabalık bir güruh var. Ne söyleseniz, bunu Tayyip Erdoğan’ı desteklediğiniz, AKP’yi savunduğunuz için yaptığınızı düşünenler... Bunlar, “Aslında Türkiye’de TOGG diye bir şey yok. Üretim yok. İtalya’dan birkaç prototip getirdiler o kadar.” Gibi gerçeğe hiç dokunmayan cümleler kurmaktan çekinmiyor. Adam milleti ciddi ciddi böyle şeylere inandırmaya çalışıyor.
Ya da mesela Bayraktar SİHA’ları… Farklı coğrafyalarda başarı kazanmış, Batılı kamuoyunda başarısı teyit edilmiş ve peynir ekmek gibi satılıyor ama birileri hep bir ağızdan “Damadın boru ve tenekelerden yaptığı oyuncak!” diyor.
Garipsesem de, yanlış olduğunu anlasam da bu gibi karşı çıkışları zihnimde anlamlandırabiliyordum. “Bizim taraf kötü ama iktidar bizden daha kötü. Hatta Erdoğan ile ilgili her şey yanlış, her şey kötü!”
Fakat bu gibi söylemlerin hiç anlam veremediğim bir yanı da var. Siz Erdoğan ya da AKP ile doğrudan illiyet bağı kurmadığınız bir söz söylediğinizde de karşınızdakinden böyle tepkiler alabiliyorsunuz. Söylediğinizi bir biçimde Erdoğan’a bağlayıp, hiç ilgisi olmayan cevaplar vererek size karşı çıkıyorlar. Ancak bir zombinin kurabileceği anlamsız cevaplar bunlar. Bunu azımsayamayacağınız, kalabalık bir güruh yapıyor. Genelde şu tip cümleler kuruyorlar: “ Zaten olan bizim Mehmetçiğe oluyor… Kara çarşaftan gözleri bile görünmüyor… Ya kendilerini patlatırlarsa… Üstelik Suriyelilerle Afganlara vatandaşlık veriyorlar... Fatih Erbakan da askerlik yapmadı... İlber Ortaylı’da demişti... Arap çölden geldi benim barajlarımın üzerine kondu…”
Dediğim gibi, aramızda zombileşen bir güruh var ve siz ne derseniz deyin, size böyle şeyler söylüyorlar. Sanki söylediklerinin bir konu bütünlüğünün varmış gibi. Siz sanki bu mevzularla ilgili bir şey söylemişsiniz ya da bunların bir kısmının taraftarı olduğunuzu beyan etmişsiniz gibi… Siz “a” diyorsunuz, bunlar, “İlber Ortaylı… Katarlılar… Askerlik yapmadı…” Siz “b” diyorsunuz, “Askerler boşuna şehit… Sattılar… Erbakan da böyleydi…”
Bunların kafalarının sağlam formatlandığını gördüğüm için öyle tartışmaya falan girmeyip, köşeme çekiliyordum. Ama adamlar Gazze’deki katliam için de benzer homurtular, benzer zombi böğürmeleri duyduğumda, “Yok arkadaş tepkisizlik de bir yere kadar.” dedim. Zombi de olsa zombiliğini bilecek.
“Gazze” diyorsunuz, “hastane” diyorsunuz; benzer böğürmeler duyuyorsunuz: “Bu Tayyip memleketi sattı... Zaten ülkeyi mültecilerle doldurdular…” Adama “Ulan şuursuz Gazze’yi, öldürülen masum insanları hangi akılla Tayyib’e bağlıyorsun. Tamam, bunu iç siyasette ilgili bir argümanmış gibi sürekli tekrarlıyorsun da Gazze meselesiyle ne alakası var?” Cevaben ağzından köpükler saçarak şöyle böğürüyor:
- Bu Araplar Tayyib’i çok sevmiyor mu? Gebersin i.neler… Zaten bizi de arkadan vurmuşlardı... Hamas da kafa kesiyor... Ne diye Aşkelon’daki sivillere saldırdılar? İsrail toprağı değil mi orası?
Bu kulaklar bunları duydu. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı ve “Müslümanım” diyor. Cevabını verdim ama şimdi buraya da cümle cümle o cevabı yazıyorum:
Tayyip Erdoğan’ı seviyor diye binlerce kişiye ölümü müstahak görüyorsan sen insanlığını kaybetmişsin. Binlerce Yahudi bu katliamın durdurulması için gösteri düzenliyor. Onlarca Batılı gazeteci işlerini kaybetmek uğruna İsrail’i ve Netanyahu’yu eleştiriyor. Kimi ABD’li siyasiler, “Bunun içinde yer almayı reddediyorum.” diyerek görevlerinden istifa ediyor. Bütün bunlar benim insanlık olarak kardeşlerimdir, asgari bir müştereğe sahibiz. Ama ey Türkiye’deki zombiler, sizinle aynı lisanı konuşuyor olsak da aynı havayı ve toprağı paylaşıyor olsak da sizinle hiçbir değeri paylaşmıyoruz. Birbirimizin hiçbir şeyi değiliz.
Gelelim “Araplar bizi arkadan vurdu.” mevzuuna… Bunu, zamanında Kral Hüseyin ve birkaç yüz atlı bedevi yaptı, evet. Ama gidin Çanakkale’ye bakın kaç Arap orada hayatını kaybetmiş. Ayrıca tarihte birbirini arkadan vurmayan kavim mi var? Türkler Türkleri vurmuş arkadan. O kadar tarih bilincine sahipseniz tarihteki pek çok Türk devletinin başka Türk devletleri tarafından yıkıldığını da bilmeniz gerekir. Fransa, 2 milyon Cezayirliye soykırım uygularken, Türkiye ne kadar doğru bir pozisyondaydı? Sovyetler döneminde Türkiye’ye sığınan Azeri Türklerini Bolşeviklere teslim etmiştik? O Azerilere daha sonra ne oldu?
Biz Yahudileri hem İspanya’da kara ölümden hem de Almanya’da Nazilerden kurtardık. Birinci Dünya Savaşı sırasında İngiltere ordusuna katılıp karşımızda savaşmadılar mı? Fatih Sultan Mehmet’i zehirleyenler Yahudiler değil miydi? İhanetse, arkadan vurmaksa neden bunları dillendirmiyorsun?
“Hamas kafa kesiyor…” İsrail’de bir TV “Hamas 40 bebeğin kafasını kesti.” diyor. Biden, “Hamas’ın, İsrailli çocukların kafasını kestiği görüntüler gördüm.” diyor. Sonra Anadolu Ajansı, o TV kanalından kesilen bebek başlarıyla ilgili kanıt ve belge istiyor. Türk resmi makamları da Biden’ın açıklamaları sebebiyle ABD hükümetinden aynı şeyi istiyor. Ama hem İsrailli TV kanalları hem de ABD’li resmi makamlar, o iddiaları destekleyen bir belgelerinin olmadığını söylüyor. Ama sen yine de kulağına üflenen yalana inanmayı tercih ediyorsun.
Kendine bir konfor alanı oluşturup, orada aslında hiç TOGG üretilmediği ya da Hamas’ın kafa kestiği gibi olmadık şeylere inanabilirsin. Ama bunu Müslüman mahallesinde salyangoz satarcasına Türkiye’de dillendirirsen, biri çıkıp seni rezil edebilir, dikkat et!
Ve son olarak “Filistinliler neden İsrail’e, Aşkelon’a saldırdı?” sorusunu cevaplayayım. Aklının bir kenarında “Orası Yahudilerin ana yurdu. Araplar sonradan geldi.” gibi bir düşünce var. Bu düşüncenin tamamen sana ait olduğunu düşünüyorsun. Ama öyle değil. Bu düşünce yıllarca süren İsrail ve Batı propagandasının bir ürünü… Aslında Filistinliler, Mısır Firavunu tarafından Filistin’e, Hz. Musa ve Musevilerin buraya gelmesinden 60 yıl önce yerleştirilmişlerdi. Yahudiler bu topraklara gelmeden önce Girit asıllı Filistinliler zaten bu topraklardaydı.
Aşkelon Şehrinin İsrail’e, anasının ak sütü kadar helal olduğunu sanabilirsin ama şehir adını Filistinlilerin bölgeye verdiği “Askalan” isminden alır. Filistin İngiliz mandasındayken,1931 yılında burada bir tek Yahudi yaşamıyordu. Kırk dört Hristiyan aile vardı ve nüfusun geri kalanı Müslümandı.
Hamas’ın kurucusu Şeyh Ahmet Yasin, Askalanlıydı. Gazze’ye sürgün edildi. Kendi memleketinde bir mülteci kampındaydı, tekerlekli sandalyeye mahkûmdu. Öyle kimsenin kafasını falan kesmemişti ama bir helikopter gelip, tepesine bombalar bıraktı.
Bilin bakalım Hamas’ın şimdiki lideri İsmail Haniye nereli? Evet, bildiniz; o da Aşkelon… Onun da ana-babası sürülmüş Gazze’ye.
Şimdi soralım: Kim kimin toprağına saldırmış? Aşkelon’a yerleşmiş siviller ne kadar masum? Hakan Fidan’ın dediği gibi “Onlar yerleşimci değil, hırsız.” Gelip insanları kendi yurdundan çıkarır, o toprağa yerleşirseniz, siz sivil masumlar olamazsınız.