Ağustos ayı sonunda Türkiye ile ABD Akdeniz’de bir tatbikat yapmıştı. Tatbikata TCG Anadolu ve dünyanın en büyük uçak gemisi olan USS Gerald R. Ford da katılmıştı. Tatbikatta aynı safta yer alan ABD, Selçuk Bayraktar’ı bu uçak gemisine davet etmişti. Ayrıca tatbikatta BayraktarTB-2’ler de görev almıştı.
Ne gariptir ki bu tatbikattan bir buçuk ay sonra ABD Suriye’de bir BayraktarTB-2 düşürdü. Türkiye, Suriye’de PYD’ye zarar vermesin diye… Böylesi bir çelişkiyi kimler hazmedebilir, bilmiyorum. Ama ben sindiremiyorum.
Üstelik tuhaflık bundan ibaret değil. İsrail, Gazze’ye karşı saldırı başlattığında, ABD’li yetkililer, İsrail’e destek amacıyla bölgeye USS Gerald R. Ford uçak gemisini göndereceklerini belirttiler. Amaç çatışmaların başka yerlere yayılmamasıymış. Peki, ABD bu gemiyi Akdeniz’de nereye gönderdi? İsrail’e mi, Gazze açıklarına mı, yoksa Mısır limanlarından birine mi? Cevap: Hiç biri…
Nereye gönderdi peki? Abdülhamit Han sondaj gemisinin dibine... Neden, Abdülhamit Han gemisi Yunanistan ile ihtilaflı olduğumuz bir alanda mı petrol arıyor? Hayır, Yunanların hazırlattığı uyduruk Sevilla Haritasında bile Türkiye’nin kıta sahanlığında gözüken bir alanda çalışıyor bu sondaj gemisi.
Evet, ABD, Mısır’da yardım konvoylarını ve Refah sınır kapısını, Lübnan’da Beyrut’un göbeğini, Suriye’de Şam ve Halep hava alanlarını vuran, Gazze’yi dümdüz eden İsrail’i ya da Hizbullah’ı kontrol eden, Suriye’de en kalabalık kara gücü bulunan ülke olan İran’ı değil, NATO müttefiki Türkiye’yi baskılamayı tercih ediyor. 75 savaş uçağına ve 15 bin personele sahip bir nükleer gemiyle. İkincisi de yoldaymış.
ABD, bu hamleyle Türkiye’ye, “Doğu Akdeniz’de ben ne dersem o olur. Yok öyle kıta sahanlığı falan. Kahramanmaraş depremlerinde TCG Bayraktar gibi büyük gemilerini Hatay Limanına demirlemiştin. Bu gemiler, hastane ve geçici barınak olarak kullanmıştı. Sakın aynısını Gazze limanında ya da sınırda Mısır sahilinde yapmayasın. Kuzeyden Mısır’a doğru kaçan Gazzeliler, yaralarını çabuk sararlarsa boşalttıkları topraklara geri dönecek gücü kendilerinde bulabilirler. Belleri iyice kırılsın ki Mısır’da Sina Çölü’ne sürülebilmeleri ve boşalttıkları yeri İsrail’in doldurabilmesi daha kolay olsun.” diyor.
Bu uçak gemisinin Kıbrıs yakınlarına yakın bir yere demirlemesinin bir diğer nedeni de Türkiye’nin Suriye hava sahasında, PYD’ye karşı gerçekleştirmesi muhtemel operasyonları engelleyip, oluşan boşlukta PYD’yi devletleştirmek.
Orta Doğu’da akmakta olan kanın durmasını bütün kalbimle diliyorum. Ama yakın vadede akmakta olan kanın daha tazyikli hale getirilmekte olduğunu açıkça görüyorum. İsrail, uçaklarla dümdüz ettiği Gazze sokaklarını tanklarla çiğnemeye hazırlanıyor. Ardından da El-Kassam Tugaylarına karşı meskûn mahal saldırısı…
Aslında Bunu İsraillilerin çoğu istemiyor. Halk travma, asker can kaygısı içinde. Muhalefet, Netanyahu’yu topa tutuyor. Ama Netanyahu böyle bir savaşa çok ihtiyaç duyuyor. Yıllarca gücü elinde tutan Netanyahu üç farklı davadan yargılanıyor. Sağlığı yerinde değil, kalbi tekliyor. Yüzünden yorgunluk akıyor. ABD iktidarından memnun değil. Hamas saldırılarından birkaç gün önce iki muhalefet lideri Washington’a gitti. Sebebi pek belli değil. İsrail başbakanlığı koltuğunda kalabilmesinin tek yolu, tüm İsrail’i ortak düşmana karşı bir araya getirmek.
Kuşkusuz İsrail’in, Gazze’ye bir kara harekâtı düzenleyecek, daha binlerce Gazzeliyi şehit edecek gücü var. Gazzelilerin yüz binlercesini Mısıra sürebilir. Fakat bundan sonra İsrailliler kendilerini hiçbir zaman güvende hissetmeyecek. Kara harekâtında çok fazla zayiat verecekler. Artık yaşayacak bir karış toprağı kalmayan Filistinliler, gözlerini daha önce hiç bu kadar karartmadılar. “Öleceksem neden boyun eğeyim, kendimle ne kadar Siyonist’i götürürsem o kadar kar.”
Operasyon bittikten sonra hala güvende olmadıklarını gören İsrailliler, Netanyahu’yu affetmeyecek. Er-geç başı belaya girecek, büyük bela…
ABD, ise odağını er-geç Uzak Doğu’ya, Çin’e vermek zorunda kalacak. Bakalım o zaman Akdeniz’de kaç uçak gemisi gezdirebilecek. Batımızda Yunanistan’ı silahlandırdı. Güneyimiz’de PYD’ye yirmi milyar dolarlık ekipman/mühimmat verdi. Şimdi de Ermenistan’a yığınağa başladı. Ama burada kalıp Türkiye ile doğrudan savaşmadıkça ABD buradan istediğini elde edemez.
Yazık, masumların kanı boşu boşuna akıyor. Allah tez zamanda zalimlerin…