Şu ana kadar Türk devlet makamlarından, ABD’li resmi bir yetkiliye doğrudan söylenmiş en ağır sözdü bu. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’dan, ABD Büyükelçisi Jeff Flake’e söylenmiş bir söz… Türkiye’de yakın zamanda bir terör olayı olabileceği gerekçesiyle ABD vatandaşlarının uyarılması ve elçiliğinin kapatılması ve sekiz ülke büyükelçiliklerine de aynı şeyi yapmaları konusunda telkinde bulunduğu gerekçesiyle.
Flake, Ocak 2022’de büyükelçi olduktan birkaç ay sonra, bir CHP mitingi öncesi, benzer bir uyarı daha yapılmıştı. O zaman Flake, Dışişleri Bakanlığı’na çağırılıp uyarılmıştı. Bu seferki uyarı, diplomatik teammüllerin dışına da taşarak, azarlama boyutuna vardı.
Türkiye’de ve dünyanın seksen ülkesinde askeri darbelerin ardında ABD vardı. Afganistan, Irak, Libya, Suriye, Vietnam ve Yemen gibi ülkelerde milyonlarca insanın ölümünden sorumlu... CIA uçaklarında, Ebu Gereyb ve Guantanamo gibi hapisanelerde işkencenin babasını yaparken dünyadaki tüm ülkelere insan hakları notu veren ülke… Başımıza PKK’yı, FETÖ’yü ve DAEŞ’i (Trump ve bir çok eski ABD yetkilisinin açık ifadeleriyle) başımıza saran yine ABD. Flake, bu sözleri hak etti mi? Evet, hak etti.
Bir ülke düşünün, en önemli şehrindeki en yüksek iki gökdelene saldırı oluyor. Bunu araştırmak için bir komisyon oluşturuluyor. Ama hükümet bu komisyonun bütçesini ve süresini aşırı kısıtlıyor. Altı İsrailli saldırıdan önce kameraları bu kulelere doğru kuruyor ve saldırı olunca birbirlerine sarılıp dans ediyorlar. Adları sanları belli... Polis bunları şüpheli buluyor, tutukluyor ve bu tutuklama da kayıtlara geçiyor. Ama bir el onları hapisten çıkarıp ülkelerine geri yolluyor.
Bir ülke düşünün, Sovyetlere karşı El Kaide’yi kuruyor. Ülkenin bir numalı güvenlik politikalarını oluşturan kişisi Afganistan’a gidip Usame Bin Ladin ile poz veriyor. Sonra adamın birini Irak’ta dört yıl hapiste tutuyorsunuz, o adam hapisten çıkıp DAEŞ’i gözünüzün önünde kuruyor. Dünyanın dört bir yanından on binlerce insan Irak’a geliyor ve siz bunu yıllarca görmüyorsunuz duymuyorsunuz. DAEŞ’li teröristleri Irak’tan helikopterlerle alıp, üslerinizden Afganistan’a sevk ediyorsunuz. Bunu en yakınınızdaki İngiltere BBC’de haber yapıyor. BBC’ye bilgi sevk eden İngiliz, İstanbul’da evinin çatısından düşerek şüpheli biçimde ölüyor. ABD ile ilgili liste uzar gider.
Peki, bu Falake necidir? Bir Mormon, Russell Nelson adında birini peygamber biliyor. Öğrenciliği bittiğinde Güney Afrika’ya, zaten nüfusunun çoğunluğu Hristiyan olan bir yere misyoner olarak gitmiş. Sonra ABD’ye dönüp Arizona’dan senatör olmuş. Aileden seçkinler, amcası da senatörmüş. Ama döneminde anketlerden ismi en başarısız senatör olarak çıkınca bu macerası kısa sürmüş.
Aktif siyasette bir gelecek göremeyince CNBC TV kanalında yorumcu olacakmış. Lakin sürpriz biçimde Biden tarafından Türkiye Büyükelçisi olarak atanmış. Neden? Türkiye düşmanı olduğu için tabii. Kopma noktasındaki ABD-Türkiye ilişkilerini geliştirmek için değil. Sözde “Ermeni soykırımını tanıyor. Büyükelçi olarak gelmeden hemen önce, “Türkiye S400’leri elinde tutma konusunda ısrarcı olursa, biz de yaptırımları genişletiriz.” demişti. Ama Türkiye’de birileri onu yine de “hoş geldin” etti.
Türkiye’ye gelince casusçuluk oyununa, Kapalı Çarşı’nın çatısında koşarak başlamıştı. James Bond Serisi’nin Skyfall bölümünde Bond’un, bu mekanda motosikletle bir kovalamaca sahnesi vardı. Falke, Bond’un kötü bir kopyası olduğunu, çocuksu heveslerinin peşinde koşmak suretiyle ortaya koydu. Türkiye gibi bir ülkede büyükelçilik yapmak böyle bir adama fazla gelir.
O sert açıklamayı yaparken Süleyman Soylu, daha önce bir casusun DAEŞ’e yakın gruplarla, Türkiye’de terör eylemi yapmaları için temasa geçtiğini, konuyla ilgili on beş kişinin gözaltına alındığını, bunlardan beşinin de tutuklandığını söyledi. İstiklal Caddesi’ndeki saldırısından sonra da ABD’li casusların emniyet etrafında dolanarak, kullanılan patlayıcının ABD malı olduğunun anlaşılıp anlaşılmadığı konusunda bilgi toplamaya çalıştığını, bunu yaparak suçüstü olduklarının dolaylı bir ifadeyle anlattı.
Şu ana kadar Flake’den bir cevap gelmediğine göre ABD’de bu söylenenleri zımmen kabul etti demek ki. Bakalım seçime kadar daha neler göreceğiz.