Altı yıl sonra ülkemizin kalbi sayılabilecek bir yerde bomba patlatılıyor. Bazıları PKK'yı aklama, izleri silme çabasına giriyor. Bombayı patlatan teröristin irtibatlı olduğu kişi “x” parti ile ilişkiliymiş. Hakikati mi arıyorsunuz? Derdiniz bu mu? O zaman teröristin telefonla aradığı kişinin aynı zamanda “y” partisiyle de ilişkisi oldugunu öğrenmiş olmalısınız. O adam birbiriyle zıt iki partiyle de ilişki halindeymiş. Tıpkı 12 Eylül'de aynı silahtan çıkan kurşunların hem sağcıları hem de solcuları öldürmesi gibi...
Ama siz hikâyenin yalca bir kısmını görmek istiyorsunuz. “Terörist x partiyle ilgisi olmuş biriyle görüşmüş.” Bütün hikâye bu mu? Mesela devlet teröristi bulup konuşturmamış mı? Terörist PKK ile ilişkisini bütün detaylarıyla anlatmamış mı? PKK içinde teröristin öldürülüp bir kanala atılması istendiği saptanmamış mı? Vesaire, vesaire...
Ama eylemin PKK ile ilgisi olduğunu destekleyecek tonla kanıt olmasına ragmen siz tek bir noktaya bakmaya devam edeceksiniz ve aynı şey tekrar etmeye devam edeceksiniz değil mi? Peki ya diğer gerçekler? “Onlar tiyatro canım, tıpkı 15 Temmuz gibi...”
“Masa aslında masa değil. O içi su dolu saydam cam bardak değil. Eylemin sorumlusu da PKK değil.”
Yürüyün gidin işinize. Varın siz bunları yere izmarit atmayan yeşilci diye tanımlayın, Varın siz bunları, “Sınırımızda DAEŞ olacağına PYD olsun. Onlar terörist değil, kendi topraklarını savunan gerillalar.” diye meşrulaştırın. Ama bize yutturamazsınız, bunlar çocuk öldürüyor, orman yakıyor.
“Türkiye kimyasal silah kullandı.” Nerede belgesi? İki çocuğun sıcak suyla yanmış görüntüsü var yıllar öncesine ait. Ben o görüntülere dikkatle bakmıştım. Kimyasal bomba kaynaklı bir yanık olsa tenlerinde kararma, kömür kurumu benzeri izler de olması gerekirdi. Öyle bir şey yok. Çocuklardan biri öylece duruyor. Sonra yanındaki kadın Kürtçe, “Ağla, ağla.” diyor. Çocuk da ağlıyor. Bir de “Türk ordusu çocuğumu öldürdü.” diye bağıran bir kadın var. Ama kucağındaki çocuk nefes alıyor ve kapalı göz kapakları oynuyor. Bunların dışında ne kanıt var elinizde?
Bir PKK/PYD'nin terör zulmü var; bir de sizin zulmünüz var. Zalimi mazlum, mazlumu zalim gibi gösteren sizler...
İRAN
Bilmem kaç yıllık devlet geleneği varmış. Diplomasiyi, istihbaratı iyi bilirmiş. Büyük devletmiş... Evet, ama halkına düşman bir devlet. Onlarca inim inim inliyor İran halkı. 2009'da, 2016'da, 2017'de, 2018'de, 2019'da da başkaldırmıştı halkın farklı kesimleri. Aç oldukları, her yerde rüşvet ve yolsuzluk olduğu ve devlet yetkililerinin bazı gerçekleri halktan gizlediği gerekçesiyle. Sonra ne oldu: Devrim muhafızları o başları tek tek ezdi.
Ülkede her şey Devrim Muhafızlarıyla mollaların oldu. Kendi halkına düşman, despot ve nobran bir yönetim. Kendine “İslam Cumhuriyet”i” adını veren bu devlet halkını dinden imandan soğuttu. Kadınlar başörtülerini yakıp saçlarını kesiyor. “İslam” devriminin sembolü olan Humeyni'nin doğduğu ev ateşe verildi. Şu anki en yüksek dini merciyi temsil eden Hamaney'e “Ölüm!” sloganları atılıyor. Millet metrolarda mollaların sarıklarına saldırıyor, Cumhuriyet Muhafızlarına bağlı askerleri bıçaklıyor.
İran rejiminin yıkıcı etkisi ülke içiyle mi sınırlı? Elbette değil... Ermenistan Başbakanı Paşinyan, İran'da Reisi tarafından sıcak biçimde karşılanınca, Azerbaycan Devlet Başkanı Aliyev, “Camileri yıkanlar Müslümanlarla dost olamaz. Müslüman ülkelerin liderleri camileri yıkanlarla kucaklaşamaz. Bu ikiyüzlülüktür...”
Bu sözlere ben de bir şey ekleyeyim: “Kendini İslam Cumhuriyeti diye tanımlayan bir ülke, farklı bir mezhebe bağlı oldukları için başka bir Müslüman ülkenin vatandaşlarını öldüremez, mezarlarını yıkamaz, kadınlarının ırzına geçemez. Milyonlarcasını ülkelerinden çıkmaya zorlayamaz. Bu zulmü ».. sında Kasım Sülevmani vardı. Simdi onun İran sokaklarındaki posterleri de yakılıyor.
Zulümle abat oldunuz ama bitti. Seneye değilse sonraki sene...
RUSYA — UKRAYNA
Osmanlı döneminde Moskof zulmü ve Kafkaslardan milyonlarca insanın bu coğrafyaya göçü... Ardından Sovyet zulmü: Ülke içinde milyonların Sibirya gibi bölgelere sürgün edilmesi ve onlarca ülkenin işgal edilmesi... Yeni Rusya: Çeçenistan, Suriye, Kırım'ın ilhakı ve Ukrayna'nın işgali... Aslın » “zulüm” ve “Rusya” başlığı altına o kadar çok şey yazılabilir ki. Ama hepimiz Rusların geçmişte nel - yaptığını çok iyi biliyoruz. Bu yüzden size bu başlık altında geçmişi anlatmak yerine biraz yakın gelecekten bahsetmek istiyorum.
Rusya, Avrupa'nın en büyük nükleer santrali olan Zaporija'yı çalışamaz hale getirdi. Ukrayna ile çatışmalar sonucunda santral çalışamaz hale getirildi. Santralde çalışanlar kaçırıldı, akıbetleri belli değil. Rusya ordusu, Ukrayna'daki pek çok su ve enerji ve tesisini vurdu. Yaklaşık on milyon kişinin suya ve elektriğe erişimi bulunmuyor. Bu ne demek? Birkaç hafta sonra kış mevsimine girecek bir coğrafya, hem de en az Kars, Erzurum kadar soğuk olacak bir yer. Burada on milyon kişinin ısınmad. su olmadan hayatta kalması mümkün olabilir mi? Milyonlarca çocuk, kadın yaşlı; milyonlarca...
Rusya kötü de Ukrayna'nın başındaki adam çok mu iyi? NATO, Ukrayna'yı içine almayacağını belirtti halde Zelenski, “NATO'ya gireceğiz.” dedi. Durduk yerde “Kırım'ı alacağız.” diyerek, Rusya'yı tahrik etti. Önümüzdeki kışı mevcut durumda çıkarması mümkün olmayan milyonlarca vatandaşı varken O fitne fücur peşinde. Ukrayna'dan Polonya'ya füzeler düşüyor; kazayla mı kasıtlı mı belli değil. Adam füzelerin Rusya'dan atıldığını söyleyip savaşı başka ülkelere yaymaya çalışıyor. Yazık, o ülkenin vatandaşlarına yazık.
VE ABD
Büyük Şeytan... Ülkemizde ve dünyanın her yanında darbeler yaptıran, pek çok ülkeyi işgal edip milyonların kanının eline bulaştıran, ülkende işkence yasak olduğu için yurtdışına işkence kampları . kuran, terör örgütleri oluşturup asimetrik savaşın bir kozu olarak kullanan, terör örgütlerinden geriy bir şey kalmayınca da vekil devletler vasıtasıyla gözüne kestirdiği ülkelere savaş bulaştıran devlet... Âlem bu ama artık kral sen değilsin. Elektronik paranın yayılması ABD'nin para basıp ihraç etme ayrıcalığına son verecek. İran kadar olmasa da halkın orta direği eriyor. İki kesim arasında giderek keskinleşmiş olan bir kutuplaşma var. Ülkemizde yapılmaya çalışılan şey orada meydana geliyor. Kuzeyle güney arasındaki tarihi fay hattı büyük bir gürültüyle çatırdıyor.