Bir ülke düşünün; salgında hastalanan vatandaşlarının çogu hastane kapısından içeri girememiş, sağlık sistemi berbat halde. Ama Lübnan'da desteklediği Hızbullah'a birden fazla füze şersbilecak kaynağı var Bır ülke düşünün; nükleer santraller, devlet kuruluşlarına ait web siteleri sürekli siber saldırıya uğruyor, ülkenin en önemli askerleri, bilim adamları sürekli olarak suikastlere uğruyor. Öte yandan fuza ve SIHA teknolojilerı alanında dunyanın sayılı ülkelerinden biri ve Ukrayna işgalini desteklemek için iki çeşit SİHA'yı tüm dünyanın tepkisine rağmen Rusya'ya veriyor. Bir ülke düşünün; yıllardır Batı'nın ekonomık ve asker arbargosu altında man wn inliyor. Fakat aynı zamanda dünyanın en büyük ikinci ekonomisi olan Çin ile tek kalemde dört yüz elli milyar dolarlık bir anlaşmaya imza atıyor. Bir ulke düşünün; halkı sıyasal erkmi yıllardır suren imune karşı ayaklanmış, aylardır her şehirde protestolar düzenliyor. Diğer yandan o ülke Yemen'den Lübnan'a, Irak'tan Suriye'ye, Tacikistan'dan Afganistan'a fitne fücur peşinde.
“Bir ülke düşünün” sözüyle başlayan daha pek çok benzer cümle kurulabilir. Zıtlıklar, çelişkiler ülkesi İran... İmkanlarının ötesinde emellere sahip. Kaynaklarını yerine konulamaz biçimde harcıyor. Hiçbir zaman hem içerde hem de dışarda bu kadar fazla sinanmayla yüzleşmek zorunda kalmamıştı. Yine de bütün bunlar İran'ı yeni riskler almaktan, yeni sorun yumakları oluşturmaktan alıkoymuyor.
İran'ın neden olmaya başladığı son sorun Karabağ. Karabağ'ın büyük kısmının yeniden Azerbaycan'a geçmesinden beri İran rahatsız. Hatırlayalım; Karabağ zaferinden sonra Azerbaycan'a gden Erdoğan, orada Aras türküsünün güttesini dillendirmişti: “Yar beni yara beni / Öldürür yara beni./ Aras kurbanın olam, / Al götür yara beni.” Erdoğan bu türkünün sözlerini aktardıktan sonra İranlı yetkihler ardı wdma tepla göstermişti. Ne var bunda? Aras Nehri Azerbaycan — İran sınırının bir bölümünü oluşturuyor ve İranlı yetkililere göre türküdeki “Aras kurban olam / Al götür yara beni.” Cumlelerinde kinaye var. Azeriler bu bürkiryu söylediğinde bahsedilen kavuşma isteği aslında İran sınırlarında kalan Güney Azerbaycan ile kuzeyindeki Azerbaycan Cumhuriyeti'nin birleşme isteğini ifade ediyor. Yani İranlılar bunu “Erdogan, Güney Azerbaycan'ın İran'dan kopanlıp Azerbaycan Cumhuriyeti'ne katılmasını istiyor.” olarak algıladılar.
İran'ı rahatsız eden tek şey Erdoğan'ın söyledigi türkü değildi elbette. İkinci Karabağ savaşından önce Zen» ezur Koridoru Ermenistan'ın elindeydi. Yani Azerbaycan Cumhuriyeti ile İran Azerbaycan ı arasında bir tampon bölge vardı. Bölgenin Azerbaycan'ın eline geçmesiyle Azeriler arasında Aras Nehri'nden başka engel kalmamış oldu. Bu yeni durumun Azeri Türklerinin birleşme hayallerini depreştürecegini tahmin etmek guç degil. Zengezur Koridoru'nun Azerbaycan'ın eline geçmesi, İran'ın sıkı işbirliği yaptığı Ermenistan ile olan sınırının da ortadan kalkması anlamına geliyordu. Ayrıca yeni durum İran açısından ekonomik olarak da birtakım dezavantajlı durumlar oluşmasına sebebiyet veriyor. Türkiye, Türki cumhuriyetlerine kara yoluyla ancak İran üzerinden gidebiliyordu. Türkiye — Türki cumhuriyetler arasındaki tcaretten kaynaklı naklıye için iran tırları kullanılmalıydı. Şimdi bu fiili durum ortadan kalkmış oluyor. İran, Türkiye'ye sattıgı doğalgazın bir kısmını Türkmenistan'dan alıyordu. Şimdi Türkmenistan dogalgazı Zengezur Koridoru üzerinden Türkiye'ye ulaşabilecek. Bütün bunlar, İran'ın Azerbaycan'a ve Türkiye'ye karşı giderek artan biçimde tehditler savurmasına neden oldu. En son Erdoğan Zengilan Uluslararası Havaalanı'nın açılışı için Azerbaycan'a gittginde, İran da sınırın öteki tarafında bir askeri tatbikat yaptı. İranlı yetkililer Ermenistan'ın “toprak büyüklügü ve Karabag'ın bağımsızlığı" vurguları yaparak Ermenistan'a muhtemel üçüncü Karabağ savaşında kullanması için yüz adet kamikaze drone hediye edeceklerini söylediler. Türkiye ve Azerba can, şimdiye kadar İran'ın tehdit kokan açıklamalarını hep soğukkanlılıkla karşılamışlardı. Fakat bu kez öyle olmadı. Aliyev, "Birileri bize haksızlık yapmak istiyorsa, Türkiye ve Azerbaycan'ın bölgede barış ve istikrar unsuru olduğunu unutmamalı. Dünyanın başka yerlerinde yaşayan Azerilere (Yani İran'daki Azerilere) destek olacağız. Azerbaycan dışında yaşayan Azeri nüfus, Azerbaycan nüfusundan çok daha fazladır. Onların güvenligi, hakları ve esenlikleri bizim için önemlidir. Devletimizden ayrı olan Azerbaycanlılara önem vereceğiz." dedi. Bu ne demek: " İran'ın yarısı Azerbaycan Türkü, yine de Azerbaycan'a ve Türkiye'ye düşmanlık yapmaktan geri durmuyor. İran, Karabağ'ın Ermenistan tarafından yeniden ele geçirilmesine destek olmaya devam ederse, biz de İran içindeki Azerileri ayaklandırırız.”
Bu bir “Ayağını denk al.” mesajıdır. Bu mesaj Aliyev tarafından dillendirildiyse aslında aynı zamanda Erdoğan tarafından da söylenmiş demektir. Kasımi, PKK'yı Sincar'a yerleştirirken dişimizi sıktık. İran, lrak'ı karıştırırken, dibimizdeki Halep'te, Humus'ta Müslüman kanı döküp, etrafa Şii milisler yerleştirirken dişimizi sıktık. Rusya ile bir olup milyonlarca Suriyeliyi Türkiye'y ye ye doğru süpürürken dişimizi sıktık. Ama Karabağ'a müdahale etmeye kalkarsa dişimizi sıkmayı bırakıp harekete geçeceğiz. İran böyle devam edemez, bunu böyle bilmeli.