Üniversite öğrencisiyken okulumuza konferanslar vermek için gelen eski bir bürokratı hiç unutamam. İlerlemiş yaşına rağmen söyledikleriyle, zinde zihni melekeleriyle beni çok etkilemişti. Komplo teorileri üretmenin faydalı olduğunu, bir şeye “boş, komplo teorisinden ibaret” demenin analiz yaparken baştan bazı ihtimalleri göz ardı etmek anlamına geldiğini söylemişti. Bu kişi Mahir Kaynak’tı.
Ardından komplo teorileriyle ilgili, TV’lerde sık sık Aytunç Altındal isimli biri çıkmaya başladı. Katıldığı programların çoğunu izlemişimdir: “Algılarınızla oynarlar anlayamazsınız. Hatta ‘Kimse benim algılarımla oynayamaz kardeşim. Algılarımla oynamaya çalışanın alnını karışlarım.’ algısını bile kafanızın içine yerleştirirler de anlayamazsınız.”
Fikirlerine değer verdiğim bu kişiler rahmetli oldu. Fakat bir analiz yaparken hâlâ onların açıkladığı yöntemleri kullanmaya çalışırım. Covid19’u ve ülkemizde bir anda ortaya çıkan yangınları anlamaya çalışırken de etrafta dolaşan komplo teorilerine kulak kabarttım. Bu teorilerden bir kısmı bazı kanıtlarla ve ilginç sonuçlarla desteklenebiliyor. İşte ben bunlardan bahsetmek istiyorum.
COVID-19
Covid-19 ile ilgili “komplo teorilerinin çoğu Bill Gates ile ilgili. Bu teorileri bir kenara bırakıp Bill Gates’i, olağan şüpheli haline getiren kanıtların/şüpheli durumların bazılarını sıralayalım:
- Bu illet ortaya çıkmadan yıllar önce Gates’in bir salgının başlayacağı ve milyonlarca kişinin bu salgından öleceğine dair açıklamaları var. Nereden biliyordu, hangi bilimsel kanıtlar bu sonucu ortaya koyabilir? Bunu hiçbir zaman açıklamadı.
- İngiliz Pirbright Enstitüsü, Korona’nın başka bir versiyonunu üretti ve patentledi. Enstitü’nün en önemli fon kaynağı Bill ve Melinda Gates Vakfı’ydı.
- Salgından bir iki ay önce SARS benzeri bir virüs yayılımını baz alan simülasyon (Event 201), aralarında Bill ve Melinda Gates vakfının da bulunduğu bir grup kuruluş tarafından yapıldı. Sadece tesadüf mü?
- Dünya Sağlık Örgütü’nün başında başındaki Tedros Ghebreyesus, Bill Gates’in eski bir çalışanı ve Tıp doktoru değil, felsefe doktoru. Ne alakası var?
- Şüphe üzerine Bill Gates’in evi, iki ay önce FBI tarafından arandı, soruşturuluyor.
Covid-19 ile ilgili başka pek çok şüpheli durum var. Hastalık ilk çıktığında Çin’de, yolda giden insanların bir anda yerlere patır patır düşerek öldüğünü gördük. Sokaklarda, asansörlerde insanların düşüp öldüğünü gördüğümüzde hepimiz “Aman Allah’ım, bu nasıl bir hastalık böyle?” demedik mi kendi kendimize? Peki, dünyanın kalanında böyle manzaralar neden hiç yaşanmadı? Peki, tamam “Çin ilk dalgada çok sert tedbirler aldığı için yayılımını erken safhada önleyebildi.” diyelim. Ama dünyanın en kalabalık ülkesinden bahsediyoruz, ihracatın da bir numarası, ülkenin içine giren, çıkanın hesabı yok. Sonraki dalgalarda ne oldu da Korona Çin’e yeniden giremedi? İngiliz varyantı, Hindistan varyantı; bunların Çin’e girememiş olmasını da salgının başlangıcındaki tedbirlere bağlayamayız ya. Garip!
Tarihindeki en uzun süren salgın hastalık İspanyol Gribi imiş... Bir yıl kadar sürmüş ve üçüncü dalgada sona ermiş. Bu nasıl bir salgın kardeşim yıllarca sürüyor? Virüslerin yeni varyantlarının öldürücülük etkisinin azaldığı söyleniyor. Ama Korona’nın her yeni varyantı nasıl oluyorsa hep öncekinden daha hızlı yayılıyor ve öldürücülüğü de azalmıyor!
Rahmetli Mahir Kaynak, “Şüpheli bir durum olduğunda bunun en çok kimin işine yaradığına bakın.” derdi. Bu süreçte milyonlar işsiz kalırken, Bill Gates ve Jef Bezos gibiler servetlerine milyarlar kattı.
YANGIN
Türkiye’nin yüzden fazla bölgesinde aynı anda yangınlar çıktı. Mesela Manavgat’taki yangın, aynı anda dört farklı noktadan çıktı. Bu normal değil, küresel ısınmayla falan açıklanamaz. “Tamam da kardeşim bunun Korona’yla ne alakası var? Bunu da mı dış güçlere bağlayacaksın?” diyebilirsiniz. Böyle söyleyenlere cevabım şudur: ”Bırakın da saçmalama özgürlüğümü kullanayım.”
Ankara’da askeri bölgede yangın çıkarmaya çalışan bir kundakçı yakalandı. Manavgat’ta yangın çıkarttıkları iddiasıyla birden fazla kişi tutuklandı. Başka bir yerde dört kişinin molotofla yangın çıkardığı iddiaları var. Daha önce PKK, bazı yangınları üstlenmişti. Yukarıda bahsi geçen kişileri de bu kapsamda değerlendirebiliriz. Fakat bu hafta içinde Yunanistan’da, İtalya’da ve İspanya’da da benzer yangınlar çıktı. Ülkemizdeki yangınların çapına bakınca bunun daha öncekilerden farklı olduğunu, California, Avustralya ve Brezilya yağmur ormanları yangınlarına benzediği sonucunu çıkardım. Dolayısı ile yangınların hepsini PKK ile açıklayabilmenin mümkün olmadığını düşünüyorum. Ayrıca yangınlar sadece ormanlarda değil, mesela Ankara’da bir otel çatısında ya da Kahramanmaraş’ta atık tesisinde falan da çıkabiliyor.
O zaman ne?
California yangınları sırasında ABD menşeli bazı forumları okuyordum. Ormanlara lazer benzeri bir ışık düşüyor ve o noktada yangın başlıyor. Söndürülüyor ama başka bir ışık ve yeni yangın… Gördüğümde “Yok canım, birileri insanların algılarıyla oynamak için kurgulamış bu videoları.” demiştim. Bu mümkün ama artık o videoların doğru olabileceğine de ihtimal vermeye başladım. Libya’da Türk birliklerinin, Çin yapımı İHA’yı bir lazer silahıyla düşürdüğünü duymuştum. Böyle bir teknoloji neden uydular üzerinden de kullanılmasın?
Brezilya yağmur ormanları yangınları sırasında dikkatimi çeken bir nokta, o sırada Brezilya başkanı ile ABD arasında bir gerilim olmasıydı. Yağmur ormanlarıyla ilgili olduğu söylenen bir videoda alçalan uçaklardan, yerdeki ağaçların üzerine alevler saçılıyordu. Brezilya mıydı bilmiyorum ama görüntüler oldukça gerçekçiydi.
Avustralya yangınlarında ise benzer videolarla karşılaşmadım. Fakat orada da aklıma takılan bir husus oldu: Milyonlarca hayvan ölmüş, tabiatta kalan hayvanların sayısı azalmış. Öncekine göre daha az canlı kaldıysa bunların su ihtiyacının artması gibi bir durum da olmayacak demektir. Yangın nehirleri ve gölleri mi kuruttu? Hayır. O zaman neden binlerce deveyi “diğer hayvanlara yeterli su bırakmayacakları” iddiasıyla itlaf edilir ki? Ayrıca bu hayvanlar öldürülürken etleri insanlara ve hayvanlara sunulabilirdi. Neden en azından bu yapılmadı?
Et demişken burada yine Bill Gates’i analım. Adam sadece salgın hakkında konuşmuyor. “Dünyada küresel ısınma var. İnek osurukları atmosferdeki metan gazının %9’unu oluşturuyor. Küresel ısınmayı önlemek için bütün inekleri öldürelim, tıpkı Avustralya’daki develer gibi. Ben yapay et yaptım. İnek eti yerine benim ürettiğim, ne idüğü belirsiz eti yeyin. Ayrıca küresel ısınmayı önlemek için atmosfere tebeşir tozu yayacağım, dünyanızı karartacağım. Bu bitkileri öldürür, kıtlığa sebebiyet verir ama olsun, önemli olan küresel ısınmayı önlemek.”
Takip edin, böyle çılgınca şeyler söylüyor. Bana göre birileri küresel ısınmayı aslında olduğundan ciddi halde getiriyor olabilir.
Tüm yangınların bir an evvel söndürülmesini ve hayatını kaybeden vatandaşlarımız için Allah’tan rahmet diliyorum. Başımız sağolsun.
ilginç bir bakış açısı olmuş