Kimse Kimin Kime Muhtaç Kalacağını Bilemez
Hayat, her anı sürprizlerle dolu, beklenmedik değişimlerle şekillenen bir yolculuk. Bugün, güçlü, varlıklı ve her şeyi kontrol eden bir insan olabilirken, yarın bir adım geride kalmış, en temel ihtiyaçlar için mücadele ederken bulabilirsin kendini. Bir gün, küçümsediğin, göz ardı ettiğin birinin, sana el uzatacağı bir an gelir. “Bugün sırt çevirdiğin el, yarın tutunacak tek dalın olabilir.”
Ama ne yazık ki, bu gerçeği çoğu zaman unuturuz. İnsanlar arasında kurduğumuz ilişkilerde bazen paranın, gücün ya da menfaatlerin ne kadar etkili olduğuna kapılırız. Evlerde, işyerlerinde, hatta sokaklarda bile, insanlar birbirlerine değer vermek yerine, birbirlerini hesaplarla, çıkarlarla ölçer hale gelir. Ancak şunu asla unutmamalıyız: “Kimseye yüksekten bakma; hayatın merdiveni inişli çıkışlıdır.”
Bugün önde koşanlar, yarın düşüşe geçebilir. Bugün göz ardı ettiğin bir insan, bir gün senin yardımına ihtiyaç duyabilir. “İnsanı küçümseme; kaderin eli, gururun boynunu bükebilir.” Bir insanın değerini sadece sahip olduklarıyla ölçmek, en büyük yanılgıdır. Yani, kimse kimin kime muhtaç kalacağını bilemez. Hangi kapının, hangi insanın sana açılacağı tamamen tesadüflerle doludur.
Fakat bugün, birçok insan bunun farkında değil. İlişkilerde sadece çıkar ilişkileri ve menfaatler ön plana çıkıyor. Para kazanmanın ya da gücün peşinden koşmanın, insanın insanla olan ilişkilerini nasıl öldürebileceğini görmek gerçekten üzücü. “Aile içinde kurulan terazinin bir kefesine para konulmuşsa, öteki kefede merhamet de vicdan da tartılmaz olur.” Bir yanda acı çeken birinin elinden tutmaktansa, “Bana ne?” diyen bir zihniyet giderek daha yaygınlaşıyor. Ama işin asıl tehlikesi, bu tür umursamazlıkların insana ne kadar zarar verdiğini anlamamaları.
Çünkü, bir gün, seni en çok tanıyan, seni en çok seven insanlar, o "ne olursa olsun" zihniyetiyle bir kenara bırakıldığında, geriye kalan sadece yalnızlık olacaktır. “Bugün görmezden geldiğin yürek, yarın sana en çok lazım olan nefes olabilir.” Hayat bu kadar hızlı değişiyor ve her şey aniden tersine dönebilir. En önemlisi, bir gün senden beklenen yardım, o umursamadığın, küçümsediğin insanlardan gelebilir.
Zeki Kaymakçı'nın şu dizeleri tam da bu gerçeği hatırlatıyor:
“Dünya denilen rüya sığmıyorken tabire,
Neden kavga edersin dostlarınla habire?
Ummadığın bir anda küçücük bir kabire,
Hangimiz hangimizi koyacağız kim bilir?”
Bu yüzden bir insanı sadece kazancına, gücüne ya da statüsüne göre değerlendirenler, insanın gerçek değerini göremeyenler, derhal gözlerini açmalı. Kimseyi küçümsemek, dışlamak ya da uzak tutmak, sonunda en çok kendine zarar verir. “Kimseye yüksekten bakma; hayatın merdiveni inişli çıkışlıdır.”
Bizi biz yapan değerler, sahip olduğumuz maddi güçten ya da etrafımızdaki parıltılardan çok daha önemli. Birbirimize değer verelim, birbirimizin dertlerine duyarsız kalmayalım. Hayat, kimseye kesin bir güvence sunmaz. Bugün seni küçümseyen, yarın sana el uzatabilir. O yüzden, daima dikkatli olalım.
Kimse kimin kime muhtaç kalacağını bilemez. Bunu asla unutmayalım. Bazen, umursamazlıkla geçirdiğimiz her an, bizi daha derin bir yalnızlığa sürükler. O yüzden, her zaman insan olalım. Her zaman merhametli, saygılı ve dikkatli olalım. Çünkü bir gün, belki de en beklenmedik anda, sana yardım edebilecek tek kişi, o zaman bir kenara ittiğin insan olacak.
Vesselâm değmez: çünkü hepimiz yakında öleceğiz, ramak kaldı.
Ramak Kaldı / Samim İğde
Yorumlar 3
Kalan Karakter: