Karşımıza oturup akla mantığa uygun sohbet edemeyecek olan şu olmaz olasıcaların olmamış olduklarını gizlemeye çalışarak büründükleri olmuş rolü ile yüzümüze karşı konuşma cesareti bulamadıkları konu başlıkları ile ardımızdan atıp tutmaları kadar tiksinç bir başka tiksinç şey yok desem yeridir!
Hani şu küçük tepeler benim gerzekliği ile gerile gerile konuşurken yerin dibine batanlar yahu; heh işte o dümbükler, o sümsükler, o andavallar bahsettiğim!
Aldıkları her nefesi; cepleri dolu ise cennet, değil ise cehennem kabul eden şu haysiyet fukarası cıbırlar yok mu? Evet işte onların şer kusan dilleri kadar tiksinç bir başka şey yok!
Kıyafetten kifayet, rivayetten ise kraliyet inşa ettiğini zanneden bu embesiller, yanlışları için yandaş tayin etmek için sinsi sinsi gezinirler tebessüm ederek nefes alma çabasında olan insanlar arasında..
Yapabildikleri tek şey gıybet, gidebildikleri tek yer ise tercih ettikleri simsiyah yalnızlıklarıdır onların! Ezberledikleri bir iki isim hariç verebilecekleri referans, gösterebilecekleri alternatif bir güzergah ve tavsiye edebilecekleri mantıklı bir fikirleri olmadığı için tercih noktaları ikinci ve üçüncü şahısların yaşam alanlarıdır!
Dedikleri ile yedikleri hep menfaat kokulu bu olamamış olanların seslerini duyurdukları da nedense onlara buyurması gerekirken, onlardan duydukları her şeye karşı yutkunmayı tercih edenlerdir, değişmez!
İşlerine gelen günahsa tertemiz bir mübah, yanlış ise itiraz yolu kapalı tek doğrudur! Ota b*ka sırf çıkarları için ağlarlar ancak menfaatleri söz konusu ise dünya yansa umurlarında olmaz bu olmamış oldukları yüzlerine söylenmeyen sidikli siliklerin!
Gerçekte hiçbir halta faydası olmayan kıyıda köşede biriktirdikleri kağıt parçaları ile güç sahibi, söz sahibi olduklarını varsayan bu saygısız yaratıklar, sahipsiz sokak köpekleri kadar ehemmiyet arz etmez toplum nezdinde! Bu sebeple mikro mertebede kendilerini dinletecek; "ununu elemiş eleğini asmış" nefeslerin yanına her fırsatta bağdaş kurup, zerre çekinmeden alttan üstten atıp tutarak ferahlarlar!
Klinik vaka olduklarını söyleyecek olanları bilirler ve onlardan bu sebeple uzak durup, onlar ardından akla hayale gelmeyecek cümlelerle gıyaben savaşırlar. Ola ki tesadüf bir şekilde karşılaştıkları zaman ise adeta yılan gibi kıvrıla kıvrıla anında sıvışırlar! Nitelikleri sahip oldukları gelip geçici birkaç metelikten öteye gitmeyecek olan bu hayata dair hiçbir şeyi gerçek anlamda yaşamamış, görmemiş ve görmek istememiş andavallar ile ister istemez karşılaşıyor ve maalesef zaman zaman da cenk ediyoruz, etmek zorunda kalıyoruz! Gölgelerinden korkacak kadar ürkek, cepleri ölçüsünde ise alabildiğine erkek olan bu lüzumsuzlardan ne kadar uzak kalmak istersek isteyelim; olmuyor, olamıyor maalesef! Öyle çok ve öyle pervasızlar ki, nereye dönsek onlar var köşe başlarında! Ne kadar paraları varsa o kadar şeref sahipleri yani onlar!
Köşemden onları işaret ederek döşemek istemem bundan dolayı vesselam.. Konuşacak kimseleri kalmadığı zaman utanmadan barışacakları, dört nala koşacakları, korka korka sığınacakları ve tıpkı kendileri gibi hiçbir şey olmamışcasına yüzleri kızarmadan barınacakları sizlere ve kendime sabır diliyorum.
Samim İĞDE
Yorumlar
Kalan Karakter: