Hani eski zaman masalları anlatır
Hüznümü huzura dolarsın
Kaşım gözümden çok içim bir parçan
Annem sen benim yanıma kalansın...
Bugün bu şarkı sözlerinin verdiği duygu o kadar yoğun ki, insanı hem an'da yaşatıyor hem de çocukluğuna götürüyor.
Anne sözünü kim duyarsa duysun ve kaç yaşında olursa olsun, içinde masum, masmavi bir duygu dağ olur.
Dünyanın en güzel kokuları;
Anne kokusu
Kitap kokusu
Toprak kokusu ..
Bu üç kokunun her biri bir diğeriyle doğrudan ilintili!
Çocuklarının hayatlarında onlar daha doğmadan var olan, sağlam bir biyolojik bağ kuran anne gerek biyolojik olarak gerek psikolojik olarak çocuğunun hayatında hep var olan annelerimiz, aldığımız ilk nefesin basamağı, bizlere yapmamız gerekenleri öğreten rehber niteliğinde kitap, bizi büyütüp çiçek vermemizi meyve vermemizi sağlayan topraktır.
Her ilişki ticaridir bana göre! Bir anne evlat ilişkisi hariç.
Anne, ilâhi kudretin rahim esmasının teccelli ettiği tek varlık..
Allemlerin rabbi ayeti kerime de altını kalın kalın çizmiştir; "Nice zorluklara katlanarak kendisini taşıyan anneye-babaya iyi davranmasını emrettik"(Lokman suresi 14)
Dünya üzerinde ki tüm meslek gruplarını bünyesinde toplamış anneler; masmavi gökyüzü, derin derya. Yazıya yada bir güne sığdıra bilirmiyiz? Asla!
Bu haftanın anlam ve önemini bir anne ve bir annenin evladı olmam vesilesi ile yazmadan geçemezdim.
Annem yetim ve öksüz olmasına rağmen oldukça güçlü, oldukça gururlu ve mizah yeteneği gelişmiş bir kadın. Bazen kardeşlerimle aramızda espiri konusu bile olur. Okusaymış yenilenir ancak asla yenilmezmiş der, güleriz.
Onunla hem gurur duyar, hem de bir miktar hüzünleniriz. Yani nasıl olurda bunca yolu yokuş bir hayata direnmiş ve onca yaşadıklarına rağmen hala sarsılmaz bir yapı gibi tüm heybetiyle ayakta durabilmiş diye..
Eminim herbirinizin annesi öyledir.
Bir öğlen vakti oturmuş karşılıkı kahve içerken; Elinden hiç bırakmadığı hatta gözlerini neredeyse kaybedecek hâle getirdiği el örgüsü ile gözlerini gözlüklerinin üzerinden dikerek sordu; Asu kızım senin bir yeteneğin var mı? Annem hiç laf olsun diye soru sorar mı? Ona bugüne kadar hiç mış gibi karşılık vermedkm. Ee neticede ilk ve öleceğim güne değin tek öğretmenim o benim.
Tabiki var anneciğim dedim. Fakat bir yandan düşünüyorum ne desem diye.. çünkü anneme göre yeteneklerden en önemlisi el işi yapmak.
"Neymiş o?" dedi alaycı bir şekilde. Ezbere biliyorum yüz ifadesini ki, bu ifade benimle dalga geçtiğini gösteriyordu..
"Vallahi annecim, çok güzel kahve içer, şâhane de sohbet ederim. E azdan/çoktan olduğu kadar da içimden geçenleri bir kağıda döker, her fırsatta yazarım, daha ne olsun" dedim.
Anadolu kadını olması bir yana, analık hususunda ordinaryüs kendisi. Tam altı evlat büyütmüş, altı!
Dudak bükerek o saydıklarını bende yapıyorum dedi. Evet anne haklısın ama birini yapmıyorsun dedim haddimi aşarak.
"Nedir o yapamadığım" Dedi. "Yazıyor musun?" dedim.
Ne dese beğenirsiniz?
"Kızım ben bu yaşıma kadar altı koca roman yazdım ki, babanız isimli bir romanımı saymıyorum bile." Gözlerim yuvasından çıkacak gibi oldu.. demiştim ya hani, tek eksiği tahsil!
Kırk yaşımı çoktan geçtim, kıtk yıl daha yaşayıp kırk fırın ekmek yesem, bir annem olamam!
Anneler keşke ölümsüz olsa!
Doğruydu; altı koca romanı var ve halâ açıp açıp okur, yeniden düzenler.
Annem ile aramda geçen bu diyalog an için küçük fakat mânası bakamından devasa büyüklükte, devasa!
Onun kadar şevkatli, sabırlı ve güçlü bir kadının evladı olabildiğim için çok ama çok şanslıyım. Allâh'ım onu benim ve bizlerin, sizlerin analarını da sizlerin başından eksik etmesin. Âmin.
Analar bir gün değil her an, her zaman; umudun, şefkatin, merhametin, gücün ve istikrarın timsali.
Başta şehit annelerimiz olmak üzere, anne olma özelliğine sahip, bunun yanı sıra Anne olmak, bu yüce sevgiyi tatmak için özlem duyan tüm kadınlarımızın ve tüm annelerimizin Anneler Günü Kutlu olsun.
Elbette benim de.
Saygılar.
Asu Atasoy
Kaleminiz daim olsun...