Saymadığım,
Sayamadığım,
Saymak istemekten imtina ettiğim grimtrak günleri takvim yaprakları arasında bırakırken..
Ardımda "neden" dediğim çok şey oldu, çok şey yaşadım, çok şey duydum, çok şey gördüm!
Ezbere bildiklerim de vardı, hiç düşünmeden sildiklerim de!
Çünkü hepsi bana ait, hepsi hayata ve bana dair..
Keskelerim yok
Neyselerim çok!
Nisyana uğrayan zamanda; an da benim/di aman da.
Yine yeniden bir yazı dizisinde birlikteyiz. Birlikte olmaktan keyif aldığım dostlarım, her birimizi ilgilendirdiğini düşündüğüm, "öğrenilmiş, kabul edilmiş çaresizlik" hakkında konuşalım istiyorum bugün.
Hazır mısınız? Buyurun baş köşeye lütfen ve başlayalım..
Cinsiyet ayırmaksızın hayatımızda kendimize bizzat kendimizin koyduğumuz engellerden; gerek psikolojik gerek sosyolojik gerekse de din adı altında, günümüzde âdetlerle ayetlerin birbirine karışmış olmasından mütevellit yaşadığımız zihinsel sıkışmışlık hissiyatı hakim öyle değil mi?
Toplumda bir çoğumuzun potansiyeli olmasına rağmen aman düzenim bozulur, aman çocuklar büyüsün, aman beğenilir mi, aman el/alem ne der düşüncesiyle ertelenen hayatların kimimiz ortasında kimimiz ise belki de sona geldiğimizi düşündük, düşünüyoruz.
Tebrizi'nin bir sözdü geldi aklıma;
"Düzenim bozulur, hayatımın altı üstüne gelir diye endişe etme. Nereden biliyorsun hayatın altının üstünden daha iyi olmayacağını?" Diyordu.
Doğru olduğunu düşündüklerimizin ertelenmiş engelleri bütün mesele.
Halbuki ilk eserlerini orta ve ileri yaşlarda yayınlayan dünyada sayısız sanatçı, yazar ve çeşitli meslek erbabı örnekler var.
Bununla ilgili Amerika'da bilimsel bir deney bile yapıldı belki bir çoğunuz duymuş yada okumuşsunuzdur. Bu deney makalelere konu olup kürsülerde ders olarak anlatıldı.
"Cam tavan sedromu"
Cam tavan sendromu, amerikali bir bilim adamı tarafından ortaya çıkarılmış.
Bu deneyde kullanılan pireler, cam bir faunus içine yerleştirilir. Ardından faunus zemininde bulunan metalde ateş yakılarak su ile ısıtılır. Islak zeminde zıplamaya başlayan pireler, faunusun tepesine çarparak düşerler. Bütün pireler aynı şekilde zıplar ve çarpma sonucu düşerler.
Daha sonra kapak açılır. Doğası gereği daha yükseğe zıplaması gereken pireler; öğretilmiş, kabul edilmiş çaresizlikten yalnızca alıştıkları , kabul ettikleri yüksekliğe kadar zıplarlar.
O pire grubundan az da olsa engelle başa çıkanlar olmuştur. Çünkü onlar önce ben diyenler değil, "ben olmadan asla" diyenlerdi eminim!
Velhasıl; bu deneyden çıkarmamız gereken yapabileceklerimizin farkında olup kendimizi tanımak.
Çok uzun zamandır okumayı severim ve okuduğumun ne olduğunun hiç önemi de olmadı. Bu bazen bir insan, bazen doğa, bazen olayları okumayı da içine alarak devam etti. Fakat hep bir eksiklik vardı adını koymakta zorlandığım.
Okumalarımın tamamlayıcısı bir şey olmalıydı dedim, aradım ve sonra bir şekilde yazmaya başladım evet evet eksik yer tamamdı, tamamlandı. Ömrüm vefa ettikçe de devam edeceğim.
"Ya aman Asu" deseydim ya da "Şimdi sırası mı" diyerek hep bir sonraya öteleseydim bu mümkün olur muydu? Elbette hayır ve sizlerle nasıl bir araya gelecektim bu kararı vermeseydim?
Önce ilahi kudrete daha sonra vesile olanlara sarılarak ve tebessüm ederek teşekkür ediyorum.
Ya çok geç kaldıysam, bundan sonra başaramam gibi yargılarınızı bir kenara bırakın. Çünkü yaş dediğimiz şey bize deneyim katan bir rakamlardan ibaret.
İnanın başarmak için hiçbir zaman geç değil!
İlahi sistemin tavanı Asuman'a gökyüzüne bir bakın lütfen..bizlere engel konulmuş mu? Hayır diyorsunuz duyuyorum. Çünkü tüm engelleri insan kendi inşa ediyor, ediyoruz.
Haberlerde izledim, ülkemizde hukuk fakültesinden 82 yaşında mezun olan bir beyfendi; "hayalimdi başardım" diyordu.
90 yaşında bir kadının “60 yaşında keman çalmaya başlamış olsaydım 30 yıldır keman çalıyor olurdum” diyordu. Bunlar gibi yüzlerce örnek var ki, onlar için de duymak gerek.
Yine hissettiğim ve arzu ettiğim üzere karşılıklı kırk yıllık hatırı söz konusu olan bir kahve muhabbeti oldu benim açımdan. Umarım sizlere de öyle bir lezzet vermiştir, verebilmiştir Asu.
Haydi o halde, dün çok erkendi, yarın geç, şimdi ise tam zamanı!
Lütfen ne yapmak istiyorsanız ertelemeyin, başlayın olur mu?
Her birinizi saygıyla selamlıyor en emine sevgi ve muhabbetle emanet ediyorum.
Görüşmek üzere. Dua ile..
Asu Atasoy
Cokkkk doğru bir tesbit anda kalıp anın getirdiklerini değerlendirmek bence bunun tanımı
Yazılarınız sade ve akıcı tebrik ediyorum
Sevgili kardeşim kalemini seviyorum yazılarında okurların illaki kendine düşeni alacaktır ancak bu kadar güzel anlatılır geç kaldiklarimiza aslında geç kalmadigimiz yolun açık olsun güzel kardeşim
Yazılarınızı severek okuyorum İnşallah hep devamı gelir saygılarla..
Kendi dlimizle içimizden geldiği gibi yazalımmı şarkılarımızı kötü niyetli eleştirilere inat . Gecemize güzel yazınla keyif kattın